Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri %15 indirimli Nami Ba
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054446520
Boyut
160-230
Sayfa Sayısı
319
Baskı
3
Basım Tarihi
2012-01
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
1.Hamur
Dili
Türkçe

Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri

Yazar: Nami Barlas
Yayınevi : Vedat Kitapçılık
90,00TL
Satışta değil
9786054446520
627694
Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri
Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri
90.00
Günümüzde kişilerin birbirleriyle olan sosyal, ekonomik ve ticari ilişkileri eski dönemlerle mukayese edilemeyecek biçimde artmış, bu artış beraberinde yeni yönelimleri getirmiştir. Artık kişiler ister ideal, ister iktisadi olsun, belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere yola çıkarlarken tek başlarına başarıya ulaşmalarının imkansız veya çok zor olduğunun bilinciyle hareket etmekte ve bu olgu, bir güç birliğini kaçınılmaz kılmaktadır. Söz konusu güç birliği, çoğu zaman "ortaklık" biçiminde ortaya çıkmaktadır. Ortaklık ilişkisi kanunun tüzel kişilik tanıdığı ve oluşumunu belirli şekil şartlarına tabi tuttuğu bir ortaklık tipi çerçevesinde vücut buluyor ise hukuksal sorunlar nisbeten daha az karmaşık bir görünüm arzetmekte, çözümleri de o oranda daha kolay olmaktadır. Buna karşılık oluşan ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığı, kuruluşun bir merasimi gerektirmediği ortaklık ilişkileri hem çok geniş bir yelpazede karşımıza çıkmakta, hem de son derece girift ve halli güç hukuksal sorunları beraberinde getirmektedir. İşte bu ikinci grup ilişkiler, "adi ortaklık" müessesesi bünyesinde toplanmaktadır. Gerçekten, iki arkadaşın ortaklaşa kupon doldurup birlikte loto oynamaları gibi basit bir günlük yaşam olayından, üç şirketin yabancı bir ülkede ihaleye girerek bir yapım işini birlikte gerçekleştirmeyi üstlenmeleri gibi büyük ekonomik değer ifade eden, önemli bir ticari ilişkiye kadar pek çok ortaklık münasebeti adi ortaklık çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bunda, kanunun adî ortaklığa ilişkin olarak sevkettiği hükümlerin geniş ölçüde yedek hukuk kuralı niteliğini taşıması, diğer deyişle, emredici karakter arzetmemesi ve böylece ortaklık kurma düşüncesindeki kişilere, ilişkilerini diledikleri gibi düzenleme konusunda geniş bir hareket alanı tanıması önemli rol oynamaktadır. Durum böyle olunca, kişiler arasında ortak bir amacı gerçekleştirmeye yönelik ideal veya iktisadi birlikteliğin hukuksal açıdan nitelendirilmesi ve bunun bir "adi ortaklık" teşkil edip etmediğinin belirlenmesi, çeşitli açılardan, özellikle uyuşmazlıkların çözümünde uygulanacak hükümlerin tesbiti bakımından büyük önem taşımaktadır.
  • Açıklama
    • Günümüzde kişilerin birbirleriyle olan sosyal, ekonomik ve ticari ilişkileri eski dönemlerle mukayese edilemeyecek biçimde artmış, bu artış beraberinde yeni yönelimleri getirmiştir. Artık kişiler ister ideal, ister iktisadi olsun, belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere yola çıkarlarken tek başlarına başarıya ulaşmalarının imkansız veya çok zor olduğunun bilinciyle hareket etmekte ve bu olgu, bir güç birliğini kaçınılmaz kılmaktadır. Söz konusu güç birliği, çoğu zaman "ortaklık" biçiminde ortaya çıkmaktadır. Ortaklık ilişkisi kanunun tüzel kişilik tanıdığı ve oluşumunu belirli şekil şartlarına tabi tuttuğu bir ortaklık tipi çerçevesinde vücut buluyor ise hukuksal sorunlar nisbeten daha az karmaşık bir görünüm arzetmekte, çözümleri de o oranda daha kolay olmaktadır. Buna karşılık oluşan ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığı, kuruluşun bir merasimi gerektirmediği ortaklık ilişkileri hem çok geniş bir yelpazede karşımıza çıkmakta, hem de son derece girift ve halli güç hukuksal sorunları beraberinde getirmektedir. İşte bu ikinci grup ilişkiler, "adi ortaklık" müessesesi bünyesinde toplanmaktadır. Gerçekten, iki arkadaşın ortaklaşa kupon doldurup birlikte loto oynamaları gibi basit bir günlük yaşam olayından, üç şirketin yabancı bir ülkede ihaleye girerek bir yapım işini birlikte gerçekleştirmeyi üstlenmeleri gibi büyük ekonomik değer ifade eden, önemli bir ticari ilişkiye kadar pek çok ortaklık münasebeti adi ortaklık çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bunda, kanunun adî ortaklığa ilişkin olarak sevkettiği hükümlerin geniş ölçüde yedek hukuk kuralı niteliğini taşıması, diğer deyişle, emredici karakter arzetmemesi ve böylece ortaklık kurma düşüncesindeki kişilere, ilişkilerini diledikleri gibi düzenleme konusunda geniş bir hareket alanı tanıması önemli rol oynamaktadır. Durum böyle olunca, kişiler arasında ortak bir amacı gerçekleştirmeye yönelik ideal veya iktisadi birlikteliğin hukuksal açıdan nitelendirilmesi ve bunun bir "adi ortaklık" teşkil edip etmediğinin belirlenmesi, çeşitli açılardan, özellikle uyuşmazlıkların çözümünde uygulanacak hükümlerin tesbiti bakımından büyük önem taşımaktadır.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat