%35
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753389815
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
360
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2010-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Türk EdebiyatındaTürk Edebiyatında Ağıt Yakma Geleneği ve Ağıt - Destanlarve Ağıt-Destanlar

66,00TL
42,90TL
%35
Satışta değil
9789753389815
461398
Türk Edebiyatında Ağıt Yakma Geleneği ve Ağıt - Destanlar
Türk Edebiyatında Ağıt Yakma Geleneği ve Ağıt - Destanlar Türk Edebiyatında ve Ağıt-Destanlar
42.90

İnsanoğlu yaşadığı müddetçe etrafında vuk'u bulan hadiselerden etkilenmiştir. Onu derinden etkileyen en acı olay, ölümdür. İnsanlar, tarihin başlangıcından itibaren ölüm karşısındaki hislerini çoğunlukla yazdıkları şiirlerle dile getirmeye çalışmışlardır.

Ölüm olayı, her insanın kaderinde olan bir hadisedir; bu nedenle, ölümü konu alarak yazılan eserlerin çokça ilgi görmesi ve okunması normaldir. Başlangıçtan bu yana, Türk edebiyatı içinde ölen insanlarımızın arkasından yazılan ve ölen kişinin özelliklerini anlatan ağıtların, toplum hayatı içindeki işlevi ve millet olarak köklü bir ağıt yakma geleneğine sahip oluşumuzun hikâyesini bu kitapta okuyacaksınız.

Ağıt söyleme ve ağıt yakma geleneği, İslamiyetten önceki dönemden itibaren kültürümüzde var olan ve bugün de devam eden bir gelenektir. İlk dönemlerden başlayarak daha çok ağlayıcı, ağıtçı kadınlar tarafından siparişle, para karşılığı ya da hiçbir ücret alınmadan söylenen ağıtlar, matbaanın kültür hayatımıza girmesiyle beraber, teknolojik gelişmelerin de katkısıyla, biraz farklılaşarak, matbaalarda destancılar tarafından bastırılan ağıt-destan metinleriyle devam ettirilmiştir.

Teknolojik gelişmelerin çokça hayatımıza tesir etmediği dönemlerde kaleme alınan ağıt-destan metinlerinin de yer aldığı bu kitapla, geleneğin değişerek devam ettiğine ve ölüme dair söylemlerin geçmişten bugüne çok farklılaşmadığına tanıklık edeceksiniz.

  • Açıklama
    • İnsanoğlu yaşadığı müddetçe etrafında vuk'u bulan hadiselerden etkilenmiştir. Onu derinden etkileyen en acı olay, ölümdür. İnsanlar, tarihin başlangıcından itibaren ölüm karşısındaki hislerini çoğunlukla yazdıkları şiirlerle dile getirmeye çalışmışlardır.

      Ölüm olayı, her insanın kaderinde olan bir hadisedir; bu nedenle, ölümü konu alarak yazılan eserlerin çokça ilgi görmesi ve okunması normaldir. Başlangıçtan bu yana, Türk edebiyatı içinde ölen insanlarımızın arkasından yazılan ve ölen kişinin özelliklerini anlatan ağıtların, toplum hayatı içindeki işlevi ve millet olarak köklü bir ağıt yakma geleneğine sahip oluşumuzun hikâyesini bu kitapta okuyacaksınız.

      Ağıt söyleme ve ağıt yakma geleneği, İslamiyetten önceki dönemden itibaren kültürümüzde var olan ve bugün de devam eden bir gelenektir. İlk dönemlerden başlayarak daha çok ağlayıcı, ağıtçı kadınlar tarafından siparişle, para karşılığı ya da hiçbir ücret alınmadan söylenen ağıtlar, matbaanın kültür hayatımıza girmesiyle beraber, teknolojik gelişmelerin de katkısıyla, biraz farklılaşarak, matbaalarda destancılar tarafından bastırılan ağıt-destan metinleriyle devam ettirilmiştir.

      Teknolojik gelişmelerin çokça hayatımıza tesir etmediği dönemlerde kaleme alınan ağıt-destan metinlerinin de yer aldığı bu kitapla, geleneğin değişerek devam ettiğine ve ölüme dair söylemlerin geçmişten bugüne çok farklılaşmadığına tanıklık edeceksiniz.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat