%40
Soğuktu ve Kar Yağıyordu Sadık Arslan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052492451
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
120
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Soğuktu ve Kar Yağıyordu

Yazar: Sadık Arslan
Yayınevi : Dorlion Yayınevi
22,00TL
13,20TL
%40
Satışta değil
9786052492451
776338
Soğuktu ve Kar Yağıyordu
Soğuktu ve Kar Yağıyordu
13.20

Benim leylağım, gözümün önünde soluyor ve ben anılara sığınıp onun çaresizliğini seyretmekten başka bir şey yapamıyordum. İnce ince kar yağıyordu Ankara'ya. Sanki kar, bütün kötülükleri ve karanlıkları beyaza dönüştürmeye çalışıyor da Ankara direniyordu buna. “Kar değil, kül yağıyordu. Kül aşağıya inerken kan rengine bürünüyor, yere düşünce de kar oluyordu.” dedi Gülseren. Belli ki yine rüya görüyordu.

Doktor: “Bu aşamada bunlar olur.” demişti. Ameliyat sonrası böbrek biyopsisi geldiğinde Doktor, “Renal hücreli karsinom.” dediğinde bir şey anlamamış: “Yani?” demiştim.
“Hocam, çaresiz hastalık, kanser, hem de en kötüsü!” demişti.
Gülseren, iyileşeceğini sanıyordu, ama kâbusları öyle demiyordu. Birden uyandı: “Kar yağıyor Ankara'ya şimdi çok üşüyor mudur kuşlar?”
“Neden böyle söyledin?” dedim.
“Bilmem” dedi. “Ben çok üşüyorum ama onlar özgür, bütün gökyüzü onların, benim için gökyüzü bitti.” Sonra: “Ahmet, gökyüzü biterse kuşlar nereye gider?”
“Bilmem, ölür herhalde” diyebildim.
“İşte ben öyleyim şimdi biliyor musun? Kara gözlülerime, doyamadan gideceğim. Bir ışık, bir rüzgâr yok, her taraf koyu karanlık…”

  • Açıklama
    • Benim leylağım, gözümün önünde soluyor ve ben anılara sığınıp onun çaresizliğini seyretmekten başka bir şey yapamıyordum. İnce ince kar yağıyordu Ankara'ya. Sanki kar, bütün kötülükleri ve karanlıkları beyaza dönüştürmeye çalışıyor da Ankara direniyordu buna. “Kar değil, kül yağıyordu. Kül aşağıya inerken kan rengine bürünüyor, yere düşünce de kar oluyordu.” dedi Gülseren. Belli ki yine rüya görüyordu.

      Doktor: “Bu aşamada bunlar olur.” demişti. Ameliyat sonrası böbrek biyopsisi geldiğinde Doktor, “Renal hücreli karsinom.” dediğinde bir şey anlamamış: “Yani?” demiştim.
      “Hocam, çaresiz hastalık, kanser, hem de en kötüsü!” demişti.
      Gülseren, iyileşeceğini sanıyordu, ama kâbusları öyle demiyordu. Birden uyandı: “Kar yağıyor Ankara'ya şimdi çok üşüyor mudur kuşlar?”
      “Neden böyle söyledin?” dedim.
      “Bilmem” dedi. “Ben çok üşüyorum ama onlar özgür, bütün gökyüzü onların, benim için gökyüzü bitti.” Sonra: “Ahmet, gökyüzü biterse kuşlar nereye gider?”
      “Bilmem, ölür herhalde” diyebildim.
      “İşte ben öyleyim şimdi biliyor musun? Kara gözlülerime, doyamadan gideceğim. Bir ışık, bir rüzgâr yok, her taraf koyu karanlık…”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat