%35
Serpme Ahmet Demir Atiker
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
3990053720250
Boyut
10.00x20.00
Sayfa Sayısı
320
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Serpme

Yayınevi : Sergi Yayınevi
28,00TL
18,20TL
%35
Satışta değil
3990053720250
702106
Serpme
Serpme
18.20

Lütfen, kemerinizi çözüp, pantolonunuzu sıyırıp, apış aranızı açar mısınız? Bu üç cümleciği aralarında uzun bir " es " bırakarak söylemesinden ve sonunu dudaklarını büzerek nefes vermeye bağlamasından kızmak üzere olduğunu hemen anladım tabii. Fakat, ben yine de boş boş bakıp elimle yan tarafı göstermeye çalışınca, sorunumu anlamış olmalı ki, bu kez yandaki perdeyi çekiverdi benim için, sağ olsun. Öbür tarafım duvar olduğu için şimdilik mesele yoktu. Artık emniyetteydim ve "o" bölgemi açabilirdim. Oysa, durum pek öyle değildi. Neden mi, perdenin klipslerinden bir kaçı kopmuş, sadece yarım kapatabiliyordu manzarayı da ondan. Yani perde, yüz felci iyi tedavi olmamış hastanın bir tarafı açık kalan ağzı kıvamında, yampirik.

Külotumu indirirken sert bir komando hareketiyle yüzükoyun oluvermiştim.

Katı ve acımasız bir eleştiri gecikmedi tabii:

Size yüzükoyun demedim! Külotunuzu indirin biraz ve kasığınızı açın, dedim, sadece. Evet, belki henüz korktuğum başıma gelmemişti ama kasık da hassas noktalardan biri değil miydi? Neyse, inanmayacaksınız belki ama...
Komut gecikmedi nitekim:
-Külotunuzu indirin!

Bu defa kasık falan değil, direkt külot indirilecekti hem de.

Bu çocuklar bu emir kiplerini kesinlikle askeriyeden kurs alarak uygulamalı öğreniyor olmalılar. Vurgu diğer kelimelere değil "yükleme" yapılıyor, kısa ve sert olarak, "indirin!" gibi. Belki de askeriyede...

  • Açıklama
    • Lütfen, kemerinizi çözüp, pantolonunuzu sıyırıp, apış aranızı açar mısınız? Bu üç cümleciği aralarında uzun bir " es " bırakarak söylemesinden ve sonunu dudaklarını büzerek nefes vermeye bağlamasından kızmak üzere olduğunu hemen anladım tabii. Fakat, ben yine de boş boş bakıp elimle yan tarafı göstermeye çalışınca, sorunumu anlamış olmalı ki, bu kez yandaki perdeyi çekiverdi benim için, sağ olsun. Öbür tarafım duvar olduğu için şimdilik mesele yoktu. Artık emniyetteydim ve "o" bölgemi açabilirdim. Oysa, durum pek öyle değildi. Neden mi, perdenin klipslerinden bir kaçı kopmuş, sadece yarım kapatabiliyordu manzarayı da ondan. Yani perde, yüz felci iyi tedavi olmamış hastanın bir tarafı açık kalan ağzı kıvamında, yampirik.

      Külotumu indirirken sert bir komando hareketiyle yüzükoyun oluvermiştim.

      Katı ve acımasız bir eleştiri gecikmedi tabii:

      Size yüzükoyun demedim! Külotunuzu indirin biraz ve kasığınızı açın, dedim, sadece. Evet, belki henüz korktuğum başıma gelmemişti ama kasık da hassas noktalardan biri değil miydi? Neyse, inanmayacaksınız belki ama...
      Komut gecikmedi nitekim:
      -Külotunuzu indirin!

      Bu defa kasık falan değil, direkt külot indirilecekti hem de.

      Bu çocuklar bu emir kiplerini kesinlikle askeriyeden kurs alarak uygulamalı öğreniyor olmalılar. Vurgu diğer kelimelere değil "yükleme" yapılıyor, kısa ve sert olarak, "indirin!" gibi. Belki de askeriyede...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat