%15
Prof. Dr. Erol Manisalı ile Nehir Söyleşi Burak Atamtürk
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753535533
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
118
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Prof. Dr. Erol Manisalı ile Nehir Söyleşi

Yayınevi : Der Yayınları
65,00TL
55,25TL
%15
Satışta değil
9789753535533
776174
Prof. Dr. Erol Manisalı ile Nehir Söyleşi
Prof. Dr. Erol Manisalı ile Nehir Söyleşi
55.25

Erol Hoca'yla bu söyleşi kitabı, son 30 yılına tanıklık ettiğim bir düşün insanının, entellektüel serüveninde, başlangıçtan bugüne katettiği yolları izleyip, kayda geçmesini arzulamamdan oluştu. Erol Hocayla tanışmam, hocanın İktisat Fakültesi 1. Sınıfta İktisada Giriş dersimize girmesiyle oldu. Daha sonra Gülten Kazgan ve Erol Manisalı'nın asistanı olarak akademiyaya girdim. Bizim kürsünün, o zamanlar hoş bir geleneği vardı. Erol hoca ve Gülten Hoca'nın ders çıkışlarında odalarında her hafta toplanılır, siyasetten, ekonomiye, tez konularımıza kadar sohbetler yapılırdı. Bu söyleşilerin güzel tarafı, biz yeni yetişen akademisyenlere farklı bakış açılarını ve kavramlar üzerinden bir düşünme terbiyesini kazandırmasıydı. Bunun değerini bugün daha iyi anlıyorum. Erol Hoca daha sonra emekli oldu. Görüşmelerimizi, kürsüyü davet ettiği evindeki yemeklerde sürdürdük. Son yıllarda Erol Hocayı yaz aylarında Bodrum'daki evinde de ziyaret eder olmuştum. Hocanın, gazete yazılarında da bahsettiği zeytin ağacının altında hocayla yayınlanmak üzere bir söyleşi yapmak istediğimi kendisine söylediğimde, “bunu son 30 yılı birlikte geçirdiğim sen yaparsın zaten” diyerek sağ olsun kabul etti. Söyleşiler, Bodrum'da hocanın bahçesindeki bir zeytin ağacı altında başlayıp, İstanbul'daki evinde son buldu. Bir atasözü “Öğretmen ve ağaç, ürünlerinden belli olur” der. Bir zeytin ağacı altında bir hocayla söyleşiye ne kadar da uygun düşüyor değil mi?...

  • Açıklama
    • Erol Hoca'yla bu söyleşi kitabı, son 30 yılına tanıklık ettiğim bir düşün insanının, entellektüel serüveninde, başlangıçtan bugüne katettiği yolları izleyip, kayda geçmesini arzulamamdan oluştu. Erol Hocayla tanışmam, hocanın İktisat Fakültesi 1. Sınıfta İktisada Giriş dersimize girmesiyle oldu. Daha sonra Gülten Kazgan ve Erol Manisalı'nın asistanı olarak akademiyaya girdim. Bizim kürsünün, o zamanlar hoş bir geleneği vardı. Erol hoca ve Gülten Hoca'nın ders çıkışlarında odalarında her hafta toplanılır, siyasetten, ekonomiye, tez konularımıza kadar sohbetler yapılırdı. Bu söyleşilerin güzel tarafı, biz yeni yetişen akademisyenlere farklı bakış açılarını ve kavramlar üzerinden bir düşünme terbiyesini kazandırmasıydı. Bunun değerini bugün daha iyi anlıyorum. Erol Hoca daha sonra emekli oldu. Görüşmelerimizi, kürsüyü davet ettiği evindeki yemeklerde sürdürdük. Son yıllarda Erol Hocayı yaz aylarında Bodrum'daki evinde de ziyaret eder olmuştum. Hocanın, gazete yazılarında da bahsettiği zeytin ağacının altında hocayla yayınlanmak üzere bir söyleşi yapmak istediğimi kendisine söylediğimde, “bunu son 30 yılı birlikte geçirdiğim sen yaparsın zaten” diyerek sağ olsun kabul etti. Söyleşiler, Bodrum'da hocanın bahçesindeki bir zeytin ağacı altında başlayıp, İstanbul'daki evinde son buldu. Bir atasözü “Öğretmen ve ağaç, ürünlerinden belli olur” der. Bir zeytin ağacı altında bir hocayla söyleşiye ne kadar da uygun düşüyor değil mi?...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat