NAR ÇİÇEĞİ Yılın İlk Güneşi %35 indirimli Eda Bildek
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059810272
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
520
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Nar ÇiçeğiYılın İlk Güneşi

Yazar: Eda Bildek
Yayınevi : Kahverengi Kitap
65,00TL
Satışta değil
9786059810272
638058
Nar Çiçeği
Nar Çiçeği Yılın İlk Güneşi
65.00

Başını kaldırıp Tillo'nun yıldızlı gecelerine baktı. Ardından başının üzerinden kanatlanan turnalara. Çıplak ayak arşınladığı uçsuz bucaksız tepelere. Bütün sözcükleri mim gibi suskunluğa niyet etti, kulaklarında hocasının sesi, bir nehir gibi çağlayıp durdu.

'Molla İbrahim ayrılık vakti, bilesin ki anlarsa uzağım yakınımdır, anlamazsa yakınım uzağım” dedi Şeyh Hazretleri. İbrahim'in gözleri Bi'ril Kudra kuyusuna takıldı. Kalbi sarsıldı. Kuyu, Allah dostlarının kokusunu saldı. 'Diyetini ödemediğin sevda senin değildir' dedi Şeyhi. İbrahim, diyet için niyet etti. Rüzğarın elleri nar ağacını salladı, narçiçeği yaprağının birini kuyuya, birini Hüma'nın aşktan yanan avuçlarına, kalanını seyyahın kalbine düşürdü... Bin ateş, bir kuyu ve en nihayetinde Seyyahın kalbindeki çocuk uyandı. Molla İbrahim'in gözlerinden yağmur kuşları havalandı.

Mecnuna gam yükü, Leyla'nın saçının kıvamındadır. Göğsünde Leyla çiçeği… Dilinin söylediği Leyla şiirleridir. Gecede gördüğü Leyla'nın hüzünlü bakışı, aydınlık da gördüğü Leyla'nın gülen çehresidir… Bu son bulmayacak bir hikâyedir. Çağlara meydan okuyan sevdanın suretidir. Değişse de isimler, sevda hep aynıdır. Dünyaya düşen risalelerden biridir sevda. Şimdi seyyahın da nasibi bu risaledir. Seyyahın söylediği de sustuğu da hep aynı bahistir. İçindeki gam Hüma'nın saçının kıvamındadır. Oysa dünyanın dahi kaldıramayacağı kadar ağırdır. Ama sevda düştüğü kalbe sefa, görenlere külfettir.

‘Mevla neylerse güzel eyler'…

  • Açıklama
    • Başını kaldırıp Tillo'nun yıldızlı gecelerine baktı. Ardından başının üzerinden kanatlanan turnalara. Çıplak ayak arşınladığı uçsuz bucaksız tepelere. Bütün sözcükleri mim gibi suskunluğa niyet etti, kulaklarında hocasının sesi, bir nehir gibi çağlayıp durdu.

      'Molla İbrahim ayrılık vakti, bilesin ki anlarsa uzağım yakınımdır, anlamazsa yakınım uzağım” dedi Şeyh Hazretleri. İbrahim'in gözleri Bi'ril Kudra kuyusuna takıldı. Kalbi sarsıldı. Kuyu, Allah dostlarının kokusunu saldı. 'Diyetini ödemediğin sevda senin değildir' dedi Şeyhi. İbrahim, diyet için niyet etti. Rüzğarın elleri nar ağacını salladı, narçiçeği yaprağının birini kuyuya, birini Hüma'nın aşktan yanan avuçlarına, kalanını seyyahın kalbine düşürdü... Bin ateş, bir kuyu ve en nihayetinde Seyyahın kalbindeki çocuk uyandı. Molla İbrahim'in gözlerinden yağmur kuşları havalandı.

      Mecnuna gam yükü, Leyla'nın saçının kıvamındadır. Göğsünde Leyla çiçeği… Dilinin söylediği Leyla şiirleridir. Gecede gördüğü Leyla'nın hüzünlü bakışı, aydınlık da gördüğü Leyla'nın gülen çehresidir… Bu son bulmayacak bir hikâyedir. Çağlara meydan okuyan sevdanın suretidir. Değişse de isimler, sevda hep aynıdır. Dünyaya düşen risalelerden biridir sevda. Şimdi seyyahın da nasibi bu risaledir. Seyyahın söylediği de sustuğu da hep aynı bahistir. İçindeki gam Hüma'nın saçının kıvamındadır. Oysa dünyanın dahi kaldıramayacağı kadar ağırdır. Ama sevda düştüğü kalbe sefa, görenlere külfettir.

      ‘Mevla neylerse güzel eyler'…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat