%45
Mevlana'dan Yüreğinizi Isıtan Öyküler Nurgül Özkan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789758035953
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
247
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2014
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Mevlana'dan Yüreğinizi Isıtan Öyküler

Yayınevi : Kamer Yayınları
12,00TL
6,60TL
%45
Satışta değil
9789758035953
665974
Mevlana'dan Yüreğinizi Isıtan Öyküler
Mevlana'dan Yüreğinizi Isıtan Öyküler
6.60

Adamın birisi geldi, bir sevgilinin kapısını çaldı. Sevgilisi içerden;"Ey güvenilir kişi, kimsin?" diye seslendi. Kapıyı çalan;"Benim." deyince, sevgilisi;"Git." dedi. "Senin için içeri girme zamanı değildir. Böyle bir nimetler sofrasında ham kişinin yeri yoktur." Ham kişiyi, ayrılık ateşinden başka ne pişirebilir? İki yüzlülükten onu ne kurtarabilir? O zavallı adam kapıdan döndü, tam bir yıl yollara düştü, sevgilisinin ayrılığı ile yandı, yıkıldı. O yanık aşık ayrılık ateşi ile pişerek döndü geldi, dostun evi etrafında yine dolaşmaya başladı. Ağzından sevgiliyi incitecek bir söz çıkmasın diye, yüzlerce korku ile kapının halkasını vurdu.

Sevgilisi içerden "Kapıyı çalan kimdir?" diye bağırdı.

Adam şöyle dedi:

-Ey gönlümü almış olan! Kapıdaki de sensin." cevabını verdi.

Sevgilisi cevap verdi:

-Madem ki şimdi 'sen' 'ben'sin. Ey 'ben'; içeri gir. Bu ev dardır. Bu evde iki 'ben'i alacak yer yoktur. İğneden geçirilecek iplik, iki ayrı iplik olursa, ucu çatallaşır da iğneden geçmez. Madem ki, sen tek katsın, birsin; gel bu iğneden geç. Allah, her gün, her an yeni bir iştedir. Onun elinde, her olmayacak şey olacak hale gelir. Her baş kaldıran, her azgın, onun korkusu ile yatışır, sakin olur. Sen anadan doğma körleri, verem hastalarını bir tarafa bırak, ölü bile, çok güçlü, aziz ve eşsiz Allah'ın emri ile dirilir. Yokluk yok iken, ölüden de ölü iken, onun var etme gücü ile çaresiz kalır da varlık alemine gelir.

  • Açıklama
    • Adamın birisi geldi, bir sevgilinin kapısını çaldı. Sevgilisi içerden;"Ey güvenilir kişi, kimsin?" diye seslendi. Kapıyı çalan;"Benim." deyince, sevgilisi;"Git." dedi. "Senin için içeri girme zamanı değildir. Böyle bir nimetler sofrasında ham kişinin yeri yoktur." Ham kişiyi, ayrılık ateşinden başka ne pişirebilir? İki yüzlülükten onu ne kurtarabilir? O zavallı adam kapıdan döndü, tam bir yıl yollara düştü, sevgilisinin ayrılığı ile yandı, yıkıldı. O yanık aşık ayrılık ateşi ile pişerek döndü geldi, dostun evi etrafında yine dolaşmaya başladı. Ağzından sevgiliyi incitecek bir söz çıkmasın diye, yüzlerce korku ile kapının halkasını vurdu.

      Sevgilisi içerden "Kapıyı çalan kimdir?" diye bağırdı.

      Adam şöyle dedi:

      -Ey gönlümü almış olan! Kapıdaki de sensin." cevabını verdi.

      Sevgilisi cevap verdi:

      -Madem ki şimdi 'sen' 'ben'sin. Ey 'ben'; içeri gir. Bu ev dardır. Bu evde iki 'ben'i alacak yer yoktur. İğneden geçirilecek iplik, iki ayrı iplik olursa, ucu çatallaşır da iğneden geçmez. Madem ki, sen tek katsın, birsin; gel bu iğneden geç. Allah, her gün, her an yeni bir iştedir. Onun elinde, her olmayacak şey olacak hale gelir. Her baş kaldıran, her azgın, onun korkusu ile yatışır, sakin olur. Sen anadan doğma körleri, verem hastalarını bir tarafa bırak, ölü bile, çok güçlü, aziz ve eşsiz Allah'ın emri ile dirilir. Yokluk yok iken, ölüden de ölü iken, onun var etme gücü ile çaresiz kalır da varlık alemine gelir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat