%25
Metinlerle Günümüz Tasavvuf Hareketleri (1839-2000) Mustafa Kara
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789759954567
Boyut
16.00x23.50
Sayfa Sayısı
623
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
5
Basım Tarihi
2017-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Metinlerle Günümüz Tasavvuf Hareketleri

Yazar: Mustafa Kara
Yayınevi : Dergah Yayınları
145,00TL
108,75TL
%25
Satışta değil
9789759954567
652294
Metinlerle Günümüz Tasavvuf Hareketleri
Metinlerle Günümüz Tasavvuf Hareketleri
108.75

"Benim yetişme tarzım rasyonalisttir. Hukuki çalışma ve incelemeler bana, inandırıcı bir şekilde tarif ve ispat edilemeyen her şeyi reddettirmiştir. Muhakkak ki, ben namaz, oruç vesaire gibi Islami vazifelerimi tasavvufi sebeplerle değil, hukuki sebeplerle ifa ediyorum. Kendi kendime diyorum ki: Allah benim Rabb'imdir. Sahib'imdir. O bana bunları yapmamı emretmiştir, o halde yapmalıyım. Bundan başka, hak ve vazife birbirine bağlıdır. Allah bunları ben istifade edeyim diye bana emretmiştir; şu halde ben O'na şükretmekle vazifeliyim. Batı toplumunda, Paris gibi bir muhitte yaşamağa başladığım zamandan beri hayretle görmekteyim ki, Hristiyanların İslamiyet'i kabulü; onları Islam'ı kabule sevkeden ne Ebu Hanife, ne de İmam Maturidi'dir. Fakat Muhyiddin Arabi'dir. Bu konuda benim de şahsi müşahedelerim olmuştur. İslami bir konuda benden bir izah istendiği zaman, benim verdiğim, akli delillere dayanan cevap soranı tatmin etmiyordu; fakat tasavvufi izah meyvesini vermekte gecikmiyordu. Bu konuda tesir gücümü gittikçe kaybettim. Şimdi inanıyorum ki, Hülagü'nun yakıp yıkan istilalarmdan sonra Gazan Han zamanında olduğu gibi, bugün en azından Avrupa ve Afrika'da, İslam'a hizmet edecek olan ne kılıç, ne de akıldır; fakat kalp ve tasavvuftur. Bu müşahededen sonra tasavvuf konusunda yazılmış bazı eserleri incelemeğe başladım. Bu, benim gözlerimi açtı. Anladım ki; Hz. Peygamber zamanındaki tasavvuf ve büyük İslam mutasavvıflarının yolu, ne kelimeler üzerinde uğraşmak, ne de manasız şeylerle meşgul olmaktır; fakat insan ile Allah arasındaki en kısa yolda yürümektir, şahsiyetin (insanı diğer hayvanlardan ayıran manada karakter, ahlak ve insanlık) geliştirilmesi yolunu aramaktır. İnsan kendisine yüklenen vazifelerin sebeplerini arıyor. Manevi sahada maddi izahlar bizi pek uzağa götürmektedir; ancak manevi izahlardır ki, insani tatmin etmektedir."

  • Açıklama
    • "Benim yetişme tarzım rasyonalisttir. Hukuki çalışma ve incelemeler bana, inandırıcı bir şekilde tarif ve ispat edilemeyen her şeyi reddettirmiştir. Muhakkak ki, ben namaz, oruç vesaire gibi Islami vazifelerimi tasavvufi sebeplerle değil, hukuki sebeplerle ifa ediyorum. Kendi kendime diyorum ki: Allah benim Rabb'imdir. Sahib'imdir. O bana bunları yapmamı emretmiştir, o halde yapmalıyım. Bundan başka, hak ve vazife birbirine bağlıdır. Allah bunları ben istifade edeyim diye bana emretmiştir; şu halde ben O'na şükretmekle vazifeliyim. Batı toplumunda, Paris gibi bir muhitte yaşamağa başladığım zamandan beri hayretle görmekteyim ki, Hristiyanların İslamiyet'i kabulü; onları Islam'ı kabule sevkeden ne Ebu Hanife, ne de İmam Maturidi'dir. Fakat Muhyiddin Arabi'dir. Bu konuda benim de şahsi müşahedelerim olmuştur. İslami bir konuda benden bir izah istendiği zaman, benim verdiğim, akli delillere dayanan cevap soranı tatmin etmiyordu; fakat tasavvufi izah meyvesini vermekte gecikmiyordu. Bu konuda tesir gücümü gittikçe kaybettim. Şimdi inanıyorum ki, Hülagü'nun yakıp yıkan istilalarmdan sonra Gazan Han zamanında olduğu gibi, bugün en azından Avrupa ve Afrika'da, İslam'a hizmet edecek olan ne kılıç, ne de akıldır; fakat kalp ve tasavvuftur. Bu müşahededen sonra tasavvuf konusunda yazılmış bazı eserleri incelemeğe başladım. Bu, benim gözlerimi açtı. Anladım ki; Hz. Peygamber zamanındaki tasavvuf ve büyük İslam mutasavvıflarının yolu, ne kelimeler üzerinde uğraşmak, ne de manasız şeylerle meşgul olmaktır; fakat insan ile Allah arasındaki en kısa yolda yürümektir, şahsiyetin (insanı diğer hayvanlardan ayıran manada karakter, ahlak ve insanlık) geliştirilmesi yolunu aramaktır. İnsan kendisine yüklenen vazifelerin sebeplerini arıyor. Manevi sahada maddi izahlar bizi pek uzağa götürmektedir; ancak manevi izahlardır ki, insani tatmin etmektedir."

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat