%24
Konuşmak Kelimelerin Tadına Varmaktır / Diksiyon Atölyesi Bilal Zemin
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786058421967
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
348
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Konuşmak Kelimelerin Tadına VarmaktırDiksiyon Atölyesi

Yazar: Bilal Zemin
Yayınevi : Aralık Kitap
13,89TL
10,42TL
%24
Satışta değil
9786058421967
653903
Konuşmak Kelimelerin Tadına Varmaktır
Konuşmak Kelimelerin Tadına Varmaktır Diksiyon Atölyesi
10.42

Sözümün akışını bozup güzel tümceler aramaktansa, güzel tümceleri bozup sözümün akışına uydurmayı daha doğru bulurum. Bir sözün ardından koşmamalıyız; söz bizim ardımızdan koşmalı, ideale giden yolumuzu açmalı. Ağzımızdan çıkan kelimeler fikirlerimizi içine almalı ve dinleyenin zihnini öyle etkilemeli ki, artık kelimeler hatırlanmasın, anlamı kalsın insanların yaşamında. İster kağıt üstünde olsun ister ağızdan, benim sevdiğim konuşma dolayımsız, içten, lezzetli, şiirsel, sıkı ve kısa kesen bir konuşmadır. Güç olsun, zararı yok ama sıkıcı olmasın; süsten, özentiden kaçsın; düzensiz, gelişigüzel ve korkmadan yürüsün. Dinleyen, her yediği lokmayı tadarak yesin. Söylev sanatı, insanı söyleyeceğinden uzaklaştırıp kendi yoluna çeker. Gösteriş için herkesten başka türlü giyinmek, gülünç kılıklara girmek nasıl pısırıklık ve korkaklıksa; konuşmada bilinmedik kelimeler, duyulmadık tümceler aramak da bir medreseli çocuk hamlığıdır. Ah, keşke Paris'in sebze çarşısında kullanılan kelimelerle konuşabilsem!"

  • Açıklama
    • Sözümün akışını bozup güzel tümceler aramaktansa, güzel tümceleri bozup sözümün akışına uydurmayı daha doğru bulurum. Bir sözün ardından koşmamalıyız; söz bizim ardımızdan koşmalı, ideale giden yolumuzu açmalı. Ağzımızdan çıkan kelimeler fikirlerimizi içine almalı ve dinleyenin zihnini öyle etkilemeli ki, artık kelimeler hatırlanmasın, anlamı kalsın insanların yaşamında. İster kağıt üstünde olsun ister ağızdan, benim sevdiğim konuşma dolayımsız, içten, lezzetli, şiirsel, sıkı ve kısa kesen bir konuşmadır. Güç olsun, zararı yok ama sıkıcı olmasın; süsten, özentiden kaçsın; düzensiz, gelişigüzel ve korkmadan yürüsün. Dinleyen, her yediği lokmayı tadarak yesin. Söylev sanatı, insanı söyleyeceğinden uzaklaştırıp kendi yoluna çeker. Gösteriş için herkesten başka türlü giyinmek, gülünç kılıklara girmek nasıl pısırıklık ve korkaklıksa; konuşmada bilinmedik kelimeler, duyulmadık tümceler aramak da bir medreseli çocuk hamlığıdır. Ah, keşke Paris'in sebze çarşısında kullanılan kelimelerle konuşabilsem!"

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat