%20
Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi Sayı: 122 Ekim 2018 Kolektif
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
3990000047727
Boyut
19.50x27.00
Sayfa Sayısı
80
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-09
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
Kuşe
Dili
Türkçe

Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi Sayı: 122 Ekim 2018

Yazar: Kolektif
Yayınevi : Yedikıta Dergisi
11,00TL
8,80TL
%20
Satışta değil
3990000047727
762622
Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi Sayı: 122 Ekim 2018
Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi Sayı: 122 Ekim 2018
8.80

Günümüz ticarî hayatının vazgeçilmezi fuarlar, bugüne nazaran geçmişte daha umumî ve ihtişamlı halde tertip edilmekteydi. Küresel sermayenin boy göstermeye başladığı 19. yüzyıl aynı zamanda bu ihtişamlı dünya fuarlarına da ev sahipliği yaptı. Batılı devletlerin dünya fuarlarını tertip etmekteki asıl gayesi, bir yandan ürettiği ürünleri ihraç etmek iken, öte yandan diğer kültürlere ait bilgi ve birikimi yakından görerek ithal etmekti. Ve bu minvalde Batı, Doğu'nun zenginlikleri üzerine medeniyetini inşâ etmeye yönelik faaliyetlerine hız verdi.

Osmanlılar da dünya fuarlarına katılmayı ihmal etmemişti. Osmanlı açısından bu uluslararası fuarlar, bir manada devletin Batı'ya açılan tanıtım kapılarıydı. Zira Anadolu coğrafyasının kendine has ürünleri fuarlarda birçok beğeni ve ödüle layık görüldü. 1851-1900 yılları arasını kapsayan ve dünya sergileri devri olarak isimlendirilen bu dönemin arka planını ve fuarlardaki Osmanlı temsiliyetini Tunahan Kanıcı sizler için yazdı.

Saat kuleleriyle bezeli Osmanlı coğrafyasında güzel bir numune Nablus Saat Kulesi'ni Faruk Çınar, İstanbul'un fethine şahit olan şehir Üsküdar'ı Tuna Ser, diyar diyar dolaşıp İslâm'ın yayılmasına hizmet eden Seyyid Ali Hemedânî (k.s.) Hazretleri'ni Hasan Nazır, Osmanlı'nın hayırsever ümera ve ulemasını Doç. Dr. Ahmet Köç kaleme aldı.

Ayrıca nezih medeniyetimizin önemli mekanlarından hamam ve kültürünü, Rumeli kültür denizimizden bir damlayı, sadece ismi kalan Kırkçeşme yazılarını da okumayı ihmal etmeyin.

Sizin okuma serüveninize dâhil olalı 10 yıl oldu. 11. yılımızdan gün almaya başladığımız bu günlerde birlikte daha nice sayılarda buluşmak temennisiyle…

  • Açıklama
    • Günümüz ticarî hayatının vazgeçilmezi fuarlar, bugüne nazaran geçmişte daha umumî ve ihtişamlı halde tertip edilmekteydi. Küresel sermayenin boy göstermeye başladığı 19. yüzyıl aynı zamanda bu ihtişamlı dünya fuarlarına da ev sahipliği yaptı. Batılı devletlerin dünya fuarlarını tertip etmekteki asıl gayesi, bir yandan ürettiği ürünleri ihraç etmek iken, öte yandan diğer kültürlere ait bilgi ve birikimi yakından görerek ithal etmekti. Ve bu minvalde Batı, Doğu'nun zenginlikleri üzerine medeniyetini inşâ etmeye yönelik faaliyetlerine hız verdi.

      Osmanlılar da dünya fuarlarına katılmayı ihmal etmemişti. Osmanlı açısından bu uluslararası fuarlar, bir manada devletin Batı'ya açılan tanıtım kapılarıydı. Zira Anadolu coğrafyasının kendine has ürünleri fuarlarda birçok beğeni ve ödüle layık görüldü. 1851-1900 yılları arasını kapsayan ve dünya sergileri devri olarak isimlendirilen bu dönemin arka planını ve fuarlardaki Osmanlı temsiliyetini Tunahan Kanıcı sizler için yazdı.

      Saat kuleleriyle bezeli Osmanlı coğrafyasında güzel bir numune Nablus Saat Kulesi'ni Faruk Çınar, İstanbul'un fethine şahit olan şehir Üsküdar'ı Tuna Ser, diyar diyar dolaşıp İslâm'ın yayılmasına hizmet eden Seyyid Ali Hemedânî (k.s.) Hazretleri'ni Hasan Nazır, Osmanlı'nın hayırsever ümera ve ulemasını Doç. Dr. Ahmet Köç kaleme aldı.

      Ayrıca nezih medeniyetimizin önemli mekanlarından hamam ve kültürünü, Rumeli kültür denizimizden bir damlayı, sadece ismi kalan Kırkçeşme yazılarını da okumayı ihmal etmeyin.

      Sizin okuma serüveninize dâhil olalı 10 yıl oldu. 11. yılımızdan gün almaya başladığımız bu günlerde birlikte daha nice sayılarda buluşmak temennisiyle…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat