%35
Yasa Koyucu Olarak Peygamber ve Otoritesinin Tarihselliği Muhammed Zek
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059477628
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
240
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-07
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yasa Koyucu Olarak Peygamber ve Otoritesinin Tarihselliği

35,00TL
22,75TL
%35
Satışta değil
9786059477628
722679
Yasa Koyucu Olarak Peygamber ve Otoritesinin Tarihselliği
Yasa Koyucu Olarak Peygamber ve Otoritesinin Tarihselliği
22.75

İnsanı yaratan ve O'na Beyan'ı öğreten Allah'a hamd eder; ümmetin birinci/sonuncu ve en büyük muallimi olan Peygamber Efendimize, ilim yolunda ümmetin öncüleri olan Ehli-Beyt'ine, O'nun Ashabına ve kıyamete kadar Onların izinden giden müminlere salât ve selam olsun.

Modernistler, Selef uleması arasındaki ictihad ayrılığından, başka bir hüküm inşa ettiler: Bu da; “Sünnet'in Kur'an'ı açıklama yetkisinin kısıtlamasıdır, Kur'an'da olmayan hükümleri Sünnet, Kur'an adına koymamalıdır.” Türkiye İslam dünyasında tartışılıp reddedilen görüşlerin pazarı haline gelmiştir. Bu fikirler benimseniyor ve yayılmaya çalışılıyor. Söz konusu akademisyenlerden biri, “Kur'an-ı Kerim'den, Sünnet olmadan namaz vakitlerini ve rekât sayıları üzerine çalışıyoruz” demişti. Araştırmacı arkadaşlarımızdan biri kendisine, “Sünnet olmasaydı böyle bir şeyin konuşulması bile gündeminizde olmuş olacak mıydı? Veya çalışmanızda şu anda
Müslümanlar arasında cari olan ve menşei Sünnet'le sabit olan vakitlerin dışında başka bir şey çıkarılabilir mi?” diye sorunca muhatap beyefendi biraz düşündü, “Hayır” cevabını verdi. Arkadaşımız da, “Nihayeti aynı olacak olan beyhude bir şey peşindesiniz ve bin dört yüz yıllık İslam geleneğine de zarar veriyorsunuz” demişti.

  • Açıklama
    • İnsanı yaratan ve O'na Beyan'ı öğreten Allah'a hamd eder; ümmetin birinci/sonuncu ve en büyük muallimi olan Peygamber Efendimize, ilim yolunda ümmetin öncüleri olan Ehli-Beyt'ine, O'nun Ashabına ve kıyamete kadar Onların izinden giden müminlere salât ve selam olsun.

      Modernistler, Selef uleması arasındaki ictihad ayrılığından, başka bir hüküm inşa ettiler: Bu da; “Sünnet'in Kur'an'ı açıklama yetkisinin kısıtlamasıdır, Kur'an'da olmayan hükümleri Sünnet, Kur'an adına koymamalıdır.” Türkiye İslam dünyasında tartışılıp reddedilen görüşlerin pazarı haline gelmiştir. Bu fikirler benimseniyor ve yayılmaya çalışılıyor. Söz konusu akademisyenlerden biri, “Kur'an-ı Kerim'den, Sünnet olmadan namaz vakitlerini ve rekât sayıları üzerine çalışıyoruz” demişti. Araştırmacı arkadaşlarımızdan biri kendisine, “Sünnet olmasaydı böyle bir şeyin konuşulması bile gündeminizde olmuş olacak mıydı? Veya çalışmanızda şu anda
      Müslümanlar arasında cari olan ve menşei Sünnet'le sabit olan vakitlerin dışında başka bir şey çıkarılabilir mi?” diye sorunca muhatap beyefendi biraz düşündü, “Hayır” cevabını verdi. Arkadaşımız da, “Nihayeti aynı olacak olan beyhude bir şey peşindesiniz ve bin dört yüz yıllık İslam geleneğine de zarar veriyorsunuz” demişti.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat