Up XIV 9_{Underground Poetix}

?ÖLDÜR" emriyle başlayan UP XIV'te bu ay:
flux manifesto sanatın östaki borusunu deşecek, biz de oturup zavallıca izleyeceğiz.
Diyar Diyar Punk!: Ermenistan'da LGBTİ & punk hareketinin önemli temsilcilerinden Tsomak Oga söyleşisi ve Yugo-Slavya'nın fırlama konser fotoğrafçısı Jo?e Suhadolnik'in yugopunk sahnesine ait anıları bizleri keşkeksiz, ulussuz, sürgünsüz bir dünyaya taşıyacak.
Lenin, Sovyet bürokrasisine yumruğu çakarak hediye çuvalını sırtlanacak ve tercihini çocukları öldürmeyip onlarla oynamaktan yana kullanarak, oturup
üşenmeden Noel ağacı süsleyecek: MERRY CHRISTMAS!
Sovyet ajanı olduğuna artık ikna olduğumuz Alper Çeker ne yazık ki gündelik hayatımızı alt üst edecek bir yazı daha yolladı.
Emre Varışlı, Kamus-ı Türki'den sonra bu coğrafyanın en büyük sözlüğünü yazma yolunda emin adımlarla ilerliyor, ve ilerleyecek.
Posteriti'nden punk olamayacak kadar sevimli bir yüze sahip Ersin Lingg, metrobüs notlarıyla hepimizin canını fena halde sıkacak, çünkü böyle insanlara dönüştük kaçınılmaz olarak, sakın inkar etmeyin.
Bildiğiniz tüm yapı malzemelerini unutun ve Ekolojik evler çağını karşılamaya hazırlanın! Her şeye yeniden başlıyoruz.
Rafet Arslan, bilim kurgu'nun sınır noktasına çıkarma yaparak yeni özne ve humanoid'in genel taslakları hakkında hepimizi aydınlatıyor. Felaket, bizim tek bayramımızdır!
Herzog sinema derslerine ara vererek acaba bir şeyi yapmakta ne kadar istekliyiz ve samimiyiz, hah tam da o noktalara değinecek işte.
Korku sinemasında Kadın devrimi: oldukça yakında!
En sevdiğimiz şeylerden biri olan Radio Alice, size tanıdık gelecek iletişim modellemesi ve otonomi ilişkileriyle karasal yayın ağını birbirine katacak.
UP XIV üç yeni bölümle karşınızda: Şenol Erdoğan 90'ların mühürlenmiş ve yeniden açılması kesinlikle tavsiye edilmeyen kapılarını Metalci Erhan ile aralayacağı SUBURB ve pek sevgili Çağrı Erdem'in ses topografyası üzerinde acımasız yorumlarıyla içinde turlayacağı UP SÖYLEŞİ köşeleriyle sizlerle. Bir de ortalığı camışlayacağız, KARACAMIŞ leş konser ve bir o kadar leş albüm yazılarıyla -elbette desteğinizle- Aralık baskısında yerini alacak.
Kerim Atay her zaman ki gibi ilginç poetika köşesi ve konserden hemen sonra tüm Kanadalı acımasızlığıyla yazdığı GY!BE metniyle aramızda.
Bayinizden özel e.e tipografi baskı eklerini istemeyi unutmayın! Derginizle birlikte ücretsiz! Mutlu Noeller!