%35
Tuğra'dan İmzaya Öner Çayırlı
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059850742
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
200
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-06
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Tuğra'dan İmzaya

Yayınevi : Truva Yayınları
34,00TL
22,10TL
%35
Satışta değil
9786059850742
755746
Tuğra'dan İmzaya
Tuğra'dan İmzaya
22.10

Bu şarkı burada bitmez demişti vakti zamanında. İşte burada dediği yer neresi idi? Yıllar öncesi mi? Asırlar öncesi mi? Bir rövanş mı vardı? Çok eskilerden kalma. İki adamın tek hedefini anlatmak için yazıldı Tuğra'dan İmzaya. Bir yanda bir kabuğa sıkıştırılmaya çalışılan bir Osmanlı, diğer yandan kabuğunu kırmaya çalışan bir Türkiye. Abdülaziz Han ile Necmettin Erbakan'ın, Abdülhamid Han ile Recep Tayyip Erdoğan'ın ortak kaderi yazıldı bu kitapta. Adalardaki kavgalardan, darbelerden, irticalardan, düşmanlardan, savaşlardan, dost ve muhalif karakterlere kadar onca ortak yan fark edildi. Anlaşıldı ki iki resim arasındaki fark sadece zamandan ibaret kaldı. 19. ve 21. asır asla birbirine bu kadar benzememişti. Taraflar bu kadar birbirini yaşamamıştı.

Girit ile Kıbrıs, Fadime Şahin ile Selanikli Kız, Sadrazam ile Başbakan yardımcısı, Hahambaşı Moşe Levi ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Ömer Halisdemir ile Yedi Sekiz Hasan Paşa, Recai Kutan ile Şehzade Yusuf İzzettin Pera'nın dedikodulu kahveleri ile günümüz medyası arasında nasıl bir benzerlik olabilir ki? Çılgın projeleri, darbeleri, denge politikaları, dünya görüşleri, düşmanları ile iki devrin sadece takvim yaprakları birbirinden farklı.

Sadece lideriyle, mekânıyla, düşmanıyla değil, oyunuyla da birbirinin ikizi olan devirlerdi bunlar.

Farklı cesetlerde aynı ruhların hikayesi var.

  • Açıklama
    • Bu şarkı burada bitmez demişti vakti zamanında. İşte burada dediği yer neresi idi? Yıllar öncesi mi? Asırlar öncesi mi? Bir rövanş mı vardı? Çok eskilerden kalma. İki adamın tek hedefini anlatmak için yazıldı Tuğra'dan İmzaya. Bir yanda bir kabuğa sıkıştırılmaya çalışılan bir Osmanlı, diğer yandan kabuğunu kırmaya çalışan bir Türkiye. Abdülaziz Han ile Necmettin Erbakan'ın, Abdülhamid Han ile Recep Tayyip Erdoğan'ın ortak kaderi yazıldı bu kitapta. Adalardaki kavgalardan, darbelerden, irticalardan, düşmanlardan, savaşlardan, dost ve muhalif karakterlere kadar onca ortak yan fark edildi. Anlaşıldı ki iki resim arasındaki fark sadece zamandan ibaret kaldı. 19. ve 21. asır asla birbirine bu kadar benzememişti. Taraflar bu kadar birbirini yaşamamıştı.

      Girit ile Kıbrıs, Fadime Şahin ile Selanikli Kız, Sadrazam ile Başbakan yardımcısı, Hahambaşı Moşe Levi ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Ömer Halisdemir ile Yedi Sekiz Hasan Paşa, Recai Kutan ile Şehzade Yusuf İzzettin Pera'nın dedikodulu kahveleri ile günümüz medyası arasında nasıl bir benzerlik olabilir ki? Çılgın projeleri, darbeleri, denge politikaları, dünya görüşleri, düşmanları ile iki devrin sadece takvim yaprakları birbirinden farklı.

      Sadece lideriyle, mekânıyla, düşmanıyla değil, oyunuyla da birbirinin ikizi olan devirlerdi bunlar.

      Farklı cesetlerde aynı ruhların hikayesi var.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat