%30
Kaledibi Sokağı Bilgin Adalı
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750847608
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
136
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
3
Basım Tarihi
2022-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Kaledibi Sokağı

26,00TL
18,20TL
%30
Satışta değil
9789750847608
843640
Kaledibi Sokağı
Kaledibi Sokağı
18.20

Bilgin Adalı'nın ilkokula başlamadan önce Antalya'ya göçtükleri iki yılı anlattığı Kaledibi Sokağı sıcacık bir aile ve büyüme hikâyesi aslında. 1949-1950 yıllarına odaklanan kitap, ileride yazar olacak bir çocuğun gözünden hayata dair gözlemlerini paylaşırken, o dönemin çocukluğuna da ayna tutuyor. Yer yer hüzünlü, yer yer güldüren, bir solukta okunacak bir metin.

Tadımlık

“Kaledibi Sokak, bir sırası eski evlerden, bir sırası üç adam boyunda taşlardan örülmüş bir setten –eski bir kale duvarıydı bu set– oluşan daracık bir sokaktı. Sokağın alt yanına dizili evlerin duvarlarının dibinde, Antalya'nın en sıcak gününde bile serin suyun hoş bir şırıltıyla aktığı küçücük bir ark uzanırdı. Hemen her evin önünde küçük bir bahçe ya da avlu vardı. Avlulardaki havuzlar bu arktan gelen suyla doldurulurdu. Kullanma suyu, bu sudan sağlanırdı.

Küçük tahta parçalarını bu arktaki suda kayık niyetine yüzdürdüğümü gören bitişik komşumuz Ahmet Kaptan'ın ortanca oğlu Nuri, bir gün bana çam kabuğundan bir kayık yaptı. Ortasında direği, direğe bağlı bir bez parçasından yelkeni, direğin tepesinde küçücük bir bayrağı bile vardı. Arkın suyu içinde çam kabuğundan teknemi yönlendirirken, kendimi gerçek bir kaptan gibi hissederdim.”

  • Açıklama
    • Bilgin Adalı'nın ilkokula başlamadan önce Antalya'ya göçtükleri iki yılı anlattığı Kaledibi Sokağı sıcacık bir aile ve büyüme hikâyesi aslında. 1949-1950 yıllarına odaklanan kitap, ileride yazar olacak bir çocuğun gözünden hayata dair gözlemlerini paylaşırken, o dönemin çocukluğuna da ayna tutuyor. Yer yer hüzünlü, yer yer güldüren, bir solukta okunacak bir metin.

      Tadımlık

      “Kaledibi Sokak, bir sırası eski evlerden, bir sırası üç adam boyunda taşlardan örülmüş bir setten –eski bir kale duvarıydı bu set– oluşan daracık bir sokaktı. Sokağın alt yanına dizili evlerin duvarlarının dibinde, Antalya'nın en sıcak gününde bile serin suyun hoş bir şırıltıyla aktığı küçücük bir ark uzanırdı. Hemen her evin önünde küçük bir bahçe ya da avlu vardı. Avlulardaki havuzlar bu arktan gelen suyla doldurulurdu. Kullanma suyu, bu sudan sağlanırdı.

      Küçük tahta parçalarını bu arktaki suda kayık niyetine yüzdürdüğümü gören bitişik komşumuz Ahmet Kaptan'ın ortanca oğlu Nuri, bir gün bana çam kabuğundan bir kayık yaptı. Ortasında direği, direğe bağlı bir bez parçasından yelkeni, direğin tepesinde küçücük bir bayrağı bile vardı. Arkın suyu içinde çam kabuğundan teknemi yönlendirirken, kendimi gerçek bir kaptan gibi hissederdim.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat