%40
K1 Vitamininin İskeletsel Florozisi Önleyici Etkisi Bilge Çadır
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786258075984
Boyut
16.00x24.00
Sayfa Sayısı
119
Baskı
1
Basım Tarihi
2022-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

K1 Vitamininin İskeletsel Florozisi Önleyici Etkisi

Yazar: Bilge Çadır
Yayınevi : Gece Kitaplığı
67,00TL
40,20TL
%40
Satışta değil
9786258075984
903272
K1 Vitamininin İskeletsel Florozisi Önleyici Etkisi
K1 Vitamininin İskeletsel Florozisi Önleyici Etkisi
40.20

Kutsal kitaplarda yer alan ayetler incelendiğinde kemiğin anatomik bir yapı olmanın ötesinde dini ve / ve ya yaradılışa dair kavramsal bir fenomen olabileceği dikkati çekmektedir.
Bu ayetlerde: 1. Asırlar öncesinde canlı bir varlığın parçası olarak incelenme imkanının olmadığı zamanlarda insanlığa osteoporoz bilgisinin verildiği görülmektedir.
2. Kemik sağlığı için ise, günümüzde dahi henüz etkisi tespit edilmeyen beşeri hayata dair iyilik, mutluluk gibi duygu durumlarının olumlu etkisinin bir reçete olarak sunulduğu anlaşılmaktadır.
3. Canlı bir varlık dışındaki kemiğin sonsuza kadar varolacak derecede sert, dayanıklı bir yapıyken canlı bedeninde kemik sağlığının korunması ve önemi üzerine ifadeler ise varlığa dair farklı soruları akla getirebilir.
4. Son olarak bir kısım ayetlerde ise, kemiğin iyileşmesi veya kemik metaforu üzerinden varoluşa dair bilgi verilmesinin gizemini devam ettirdiği anlaşılmaktadır...

Zebur
i. Psalm vi:2. Acı bana, Ya Rab, çünkü zayıfım, Ya Rab, şifa ver bana, sızlayan kemiklerime.
ii. Psalm xxxi:12. Suçumdan ötürü gücüm zayıflıyor, kemiklerim eriyor.
iii. Psalm cxxx ix:14. Yerin altında gizlice yarattığım ve biçimlendirdiğim kemikler senden gizli değildir.
iv. Psalm li:8. Neşe, sevinç sesini duyur bana, bayram ettsin ezdiğin kemikler.
Tevrat
i. Yar 2:21-23. 21 RAB Tanrı Adem'e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı. 22 Adem'den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın Yar.atarak onu Adem'e getirdi. 23 Adem, “İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik, Etimden alınmış ettir” dedi, “Ona ‘Kadın*fc* denilecek, Çünkü o adamdan*fc* alındı.”
ii. Hez.37:1-10. 1 RAB'bin eli üzerimdeydi, Ruhu'yla beni dışarı çıkardı, kemiklerle dolu bir ovanın ortasına koydu. 2 Beni onların arasında her yöne dolaştırdı. Ovada her yere yayılmış, tamamen kurumuş pek çok kemik vardı. 3 RAB, “İnsanoğlu, bu kemikler canlanabilir mi?” diye sordu. Ben, “Sen bilirsin, ey Yüce RAB” diye yanıtladım. 4 Bunun üzerine, “Bu kemikler üzerine peygamberlik et” dedi, ”Onlara de ki, ‘Kuru kemikler, RAB'bin sözünü dinleyin! 5 Yüce RAB bu kemiklere şöyle diyor: İçinize ruh koyacağım, canlanacaksınız. 6 Size kaslar verecek, üzerinizde et oluşturacağım, sizi deriyle kaplayacağım. İçinize ruh koyacağım, canlanacaksınız. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.” 7 Böylece bana verilen buyruk uyarınca peygamberlik ettim. Ben peygamberlik ederken bir gürültü oldu, bir takırtı duyuldu. Kemikler birbirleriyle birleşiyordu. 8 Baktım, işte üzerlerinde kaslar, etler oluşuyor, üstlerini deri kaplıyordu. Ama onlarda ruh yoktu. 9 Sonra bana şöyle dedi: “Rüzgara peygamberlik et, insanoğlu, peygamberlik et ve de ki, ‘Yüce RAB şöyle diyor: Ey rüzgar, gel dört yandan es. Bu öldürülmüşlerin üzerine üfle ki canlansınlar!” 10 Böylece bana verilen buyruk uyarınca peygamberlik ettim. Onların içine soluk girince canlanıp ayağa kalktılar. Çok, çok büyük bir kalabalık oluşturuyorlardı.
iii. Mez.31:10. Ömrüm acıyla, yıllarım iniltiyle tükeniyor, suçumdan ötürü gücüm zayıflıyor, kemiklerim eriyor.
iv. Mez.51:8. Neşe, sevinç sesini duyur bana, Bayram etsin ezdiğin kemikler.
İncil
i. Proverb 17:22. Neşeli bir kalp iyi bir ilaçtır ancak kırgın bir ruh kemikleri kurutur.
ii. Ezekiel 37:8. Ve baktım, ve seyrettim, üzerinde sinirler vardı, ve et büyüdü ve deri onları kapladı; fakat içlerinde nefes yoktu.
iii. Ezekiel 37:11. Sonra bana «Ademoğlu, bu kemikler bütün İsrail evidir» dedi. Bakın, diyorlar ki, «Kemiklerimiz kurudu, ümidimiz tükendi; gerçekten de kesildik.»
iv. Jeremiah 8:1-22. «O zaman, Rab diyor ki, Yahuda krallarının kemikleri, görevlilerinin kemikleri, kâhinlerin kemikleri, peygamberlerin kemikleri ve Yeruşalim'de oturanların kemikleri mezarlarından çıkacak. Ve onlar, sevip kulluk ettikleri, peşinden gittikleri, aradıkları ve taptıkları güneşe, aya ve bütün göğün ordusunun önüne serileceklerdir. Toplanmayacaklar ve gömülmeyecekler. Toprak üzerinde yüzeyinde gübre gibi olacaklar. Onları sürdüğüm her yerde bu kötü aileden arta kalanlar ölümü yaşama tercih edecekler» diyor orduların Rabbi. Onlara diyeceksin, «Rab şöyle diyor: İnsanlar düştüğünde tekrar kalkmıyorlar mı? Kim yüz çevirirse dönmez mi? O halde bu insanlar neden sürekli bir gerileme içinde yüz çevirdiler? Aldatmaya sımsıkı sarılırlar; dönmeyi reddediyorlar.

Kur'an-ı Kerim
i. Bakara Suresi 259. Veya şu kimsenin hâline bakmaz mısın ki o, altı üstüne gelip harap olmuş ıpıssız bir şehirden geçerken: “Allah, harabeye dönmüş bu yeri acaba nasıl diriltecek?” demişti. Bunun üzerine Allah onu öldürüp yüz yıl sonra diriltti. Sonra da kendisine “Burada ne kadar kaldın?” diye sordu. O da: “Ya bir gün, yahut daha az” dedi. Allah şöyle buyurdu: “Hayır, yüz sene kaldın. Şimdi yiyeceğine ve içeceğine bak, hiç bozulmamış! Bir de eşeğine bak, kemikleri nasıl çürümüş! Biz seni insanlara yeniden dirilmenin gerçekliğine dâir bir delil kılalım diye böyle öldürüp dirilttik. Şimdi de şu kemiklere bak, onları nasıl da birleştirip yerli yerine koyuyor, sonra da onlara et giydiriyoruz!” O kişi, gerçek bu şekilde kendisine apaçık belli olunca: “Artık çok iyi biliyorum ki Allah, her şeye hakkıyla güç yetirendir” dedi.
ii. Meryem Suresi 4. “Ey Rabbim! Şüphesiz (artık öyle bir durumdayım ki) benim kemiğim zayıflayıp gevşedi ve başım(ın saçı) bembeyaz alev gibi tutuştu. Sana dua etmekle de ey Rabbim hiçbir zaman bedbaht olmadım.”
iii. Mü'minûn Suresi 14. Sonra bu nutfeyi alaka, alakayı mudğa hâline getirdik. Mudğayı kemikler hâline soktuk ve bu kemiklere et giydirdik. Nihâyet onu bambaşka bir yaratışla güzel bir insan kıvamında ortaya çıkardık. O eşsiz, en güzel yaratıcı olan Allah yüceler yücesidir; bütün nimet ve bereketlerin asıl kaynağıdır!
iv. Sâffât Suresi 53. «Biz ölüp de toprak ve çürümüş kemik yığınına dönüştükten sonra, yani biz o halde iken mi (yeni bir yaradılışla) diriltilip hesaba çekileceğiz?» diyerek âhireti inkâr ederdi.”

  • Açıklama
    • Kutsal kitaplarda yer alan ayetler incelendiğinde kemiğin anatomik bir yapı olmanın ötesinde dini ve / ve ya yaradılışa dair kavramsal bir fenomen olabileceği dikkati çekmektedir.
      Bu ayetlerde: 1. Asırlar öncesinde canlı bir varlığın parçası olarak incelenme imkanının olmadığı zamanlarda insanlığa osteoporoz bilgisinin verildiği görülmektedir.
      2. Kemik sağlığı için ise, günümüzde dahi henüz etkisi tespit edilmeyen beşeri hayata dair iyilik, mutluluk gibi duygu durumlarının olumlu etkisinin bir reçete olarak sunulduğu anlaşılmaktadır.
      3. Canlı bir varlık dışındaki kemiğin sonsuza kadar varolacak derecede sert, dayanıklı bir yapıyken canlı bedeninde kemik sağlığının korunması ve önemi üzerine ifadeler ise varlığa dair farklı soruları akla getirebilir.
      4. Son olarak bir kısım ayetlerde ise, kemiğin iyileşmesi veya kemik metaforu üzerinden varoluşa dair bilgi verilmesinin gizemini devam ettirdiği anlaşılmaktadır...

      Zebur
      i. Psalm vi:2. Acı bana, Ya Rab, çünkü zayıfım, Ya Rab, şifa ver bana, sızlayan kemiklerime.
      ii. Psalm xxxi:12. Suçumdan ötürü gücüm zayıflıyor, kemiklerim eriyor.
      iii. Psalm cxxx ix:14. Yerin altında gizlice yarattığım ve biçimlendirdiğim kemikler senden gizli değildir.
      iv. Psalm li:8. Neşe, sevinç sesini duyur bana, bayram ettsin ezdiğin kemikler.
      Tevrat
      i. Yar 2:21-23. 21 RAB Tanrı Adem'e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı. 22 Adem'den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın Yar.atarak onu Adem'e getirdi. 23 Adem, “İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik, Etimden alınmış ettir” dedi, “Ona ‘Kadın*fc* denilecek, Çünkü o adamdan*fc* alındı.”
      ii. Hez.37:1-10. 1 RAB'bin eli üzerimdeydi, Ruhu'yla beni dışarı çıkardı, kemiklerle dolu bir ovanın ortasına koydu. 2 Beni onların arasında her yöne dolaştırdı. Ovada her yere yayılmış, tamamen kurumuş pek çok kemik vardı. 3 RAB, “İnsanoğlu, bu kemikler canlanabilir mi?” diye sordu. Ben, “Sen bilirsin, ey Yüce RAB” diye yanıtladım. 4 Bunun üzerine, “Bu kemikler üzerine peygamberlik et” dedi, ”Onlara de ki, ‘Kuru kemikler, RAB'bin sözünü dinleyin! 5 Yüce RAB bu kemiklere şöyle diyor: İçinize ruh koyacağım, canlanacaksınız. 6 Size kaslar verecek, üzerinizde et oluşturacağım, sizi deriyle kaplayacağım. İçinize ruh koyacağım, canlanacaksınız. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.” 7 Böylece bana verilen buyruk uyarınca peygamberlik ettim. Ben peygamberlik ederken bir gürültü oldu, bir takırtı duyuldu. Kemikler birbirleriyle birleşiyordu. 8 Baktım, işte üzerlerinde kaslar, etler oluşuyor, üstlerini deri kaplıyordu. Ama onlarda ruh yoktu. 9 Sonra bana şöyle dedi: “Rüzgara peygamberlik et, insanoğlu, peygamberlik et ve de ki, ‘Yüce RAB şöyle diyor: Ey rüzgar, gel dört yandan es. Bu öldürülmüşlerin üzerine üfle ki canlansınlar!” 10 Böylece bana verilen buyruk uyarınca peygamberlik ettim. Onların içine soluk girince canlanıp ayağa kalktılar. Çok, çok büyük bir kalabalık oluşturuyorlardı.
      iii. Mez.31:10. Ömrüm acıyla, yıllarım iniltiyle tükeniyor, suçumdan ötürü gücüm zayıflıyor, kemiklerim eriyor.
      iv. Mez.51:8. Neşe, sevinç sesini duyur bana, Bayram etsin ezdiğin kemikler.
      İncil
      i. Proverb 17:22. Neşeli bir kalp iyi bir ilaçtır ancak kırgın bir ruh kemikleri kurutur.
      ii. Ezekiel 37:8. Ve baktım, ve seyrettim, üzerinde sinirler vardı, ve et büyüdü ve deri onları kapladı; fakat içlerinde nefes yoktu.
      iii. Ezekiel 37:11. Sonra bana «Ademoğlu, bu kemikler bütün İsrail evidir» dedi. Bakın, diyorlar ki, «Kemiklerimiz kurudu, ümidimiz tükendi; gerçekten de kesildik.»
      iv. Jeremiah 8:1-22. «O zaman, Rab diyor ki, Yahuda krallarının kemikleri, görevlilerinin kemikleri, kâhinlerin kemikleri, peygamberlerin kemikleri ve Yeruşalim'de oturanların kemikleri mezarlarından çıkacak. Ve onlar, sevip kulluk ettikleri, peşinden gittikleri, aradıkları ve taptıkları güneşe, aya ve bütün göğün ordusunun önüne serileceklerdir. Toplanmayacaklar ve gömülmeyecekler. Toprak üzerinde yüzeyinde gübre gibi olacaklar. Onları sürdüğüm her yerde bu kötü aileden arta kalanlar ölümü yaşama tercih edecekler» diyor orduların Rabbi. Onlara diyeceksin, «Rab şöyle diyor: İnsanlar düştüğünde tekrar kalkmıyorlar mı? Kim yüz çevirirse dönmez mi? O halde bu insanlar neden sürekli bir gerileme içinde yüz çevirdiler? Aldatmaya sımsıkı sarılırlar; dönmeyi reddediyorlar.

      Kur'an-ı Kerim
      i. Bakara Suresi 259. Veya şu kimsenin hâline bakmaz mısın ki o, altı üstüne gelip harap olmuş ıpıssız bir şehirden geçerken: “Allah, harabeye dönmüş bu yeri acaba nasıl diriltecek?” demişti. Bunun üzerine Allah onu öldürüp yüz yıl sonra diriltti. Sonra da kendisine “Burada ne kadar kaldın?” diye sordu. O da: “Ya bir gün, yahut daha az” dedi. Allah şöyle buyurdu: “Hayır, yüz sene kaldın. Şimdi yiyeceğine ve içeceğine bak, hiç bozulmamış! Bir de eşeğine bak, kemikleri nasıl çürümüş! Biz seni insanlara yeniden dirilmenin gerçekliğine dâir bir delil kılalım diye böyle öldürüp dirilttik. Şimdi de şu kemiklere bak, onları nasıl da birleştirip yerli yerine koyuyor, sonra da onlara et giydiriyoruz!” O kişi, gerçek bu şekilde kendisine apaçık belli olunca: “Artık çok iyi biliyorum ki Allah, her şeye hakkıyla güç yetirendir” dedi.
      ii. Meryem Suresi 4. “Ey Rabbim! Şüphesiz (artık öyle bir durumdayım ki) benim kemiğim zayıflayıp gevşedi ve başım(ın saçı) bembeyaz alev gibi tutuştu. Sana dua etmekle de ey Rabbim hiçbir zaman bedbaht olmadım.”
      iii. Mü'minûn Suresi 14. Sonra bu nutfeyi alaka, alakayı mudğa hâline getirdik. Mudğayı kemikler hâline soktuk ve bu kemiklere et giydirdik. Nihâyet onu bambaşka bir yaratışla güzel bir insan kıvamında ortaya çıkardık. O eşsiz, en güzel yaratıcı olan Allah yüceler yücesidir; bütün nimet ve bereketlerin asıl kaynağıdır!
      iv. Sâffât Suresi 53. «Biz ölüp de toprak ve çürümüş kemik yığınına dönüştükten sonra, yani biz o halde iken mi (yeni bir yaradılışla) diriltilip hesaba çekileceğiz?» diyerek âhireti inkâr ederdi.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat