%30
Jaguar - Güneş Altında %25 indirimli Italo Calvino
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750811913
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
72
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
5
Basım Tarihi
2022-04
Çeviren
Kemal Atakay
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Sotto Il Sole Giaguaro

Jaguar Güneş Altında

20,00TL
14,00TL
%30
Satışta değil
9789750811913
413277
Jaguar Güneş Altında
Jaguar Güneş Altında
14.00

"Şu sıralar yazmakta olduğum kitap, beş duyudan söz ediyor, çağdaş insana bu duyuların kullamını yitirdiğini göstermek için," diyen Italo Calvino erken ölümü nedeniyle Jaguar-Güneş Altında'nın ancak koku alma, tat alma ve işitme üzerine bölümlerini bitirebilmişti. Brillat-Savarin'in cinsel çekimi de altıncı bir duyu olarak belirttiğini vurgulayan Calvino, haz ve iktidarla ilişkilendirdiği bu öykülerinde insanın kaosunu satırların şaşmaz düzenine taşıyor. Baştan sona kavisli yol boyunca, önümde oturan Olivia'nın bakışını yakalamaya çalışıyordum; ama cipin sarsıntıları ya da oturduğumuz yerler arasındaki yükseklik farkı nedeniyle, bakışımın gözlerine değil, dişlerine denk geldiğini fark ettim (dalıp gitmiş bir yüz ifadesi içinde dudaklarını yarı aralık tutuyordu); ilk kez gülümseyişinin aydınlık parıltısı olarak değil, kendi işlevlerine en uygün araçlar olarak gördüğüm dişlerine: Etin içine girmek, onu parçalamak, öğütmek. Nasıl gözlerindeki ifadeye bakarak bir insanın düşüncesini anlamaya çalışırsak, şimdi ben de öyle bu keskin ve güçlü dişlere bakıyor ve orada bastırılmış bir arzuyu, bir bekleyişi duyumsuyordum.

  • Açıklama
    • "Şu sıralar yazmakta olduğum kitap, beş duyudan söz ediyor, çağdaş insana bu duyuların kullamını yitirdiğini göstermek için," diyen Italo Calvino erken ölümü nedeniyle Jaguar-Güneş Altında'nın ancak koku alma, tat alma ve işitme üzerine bölümlerini bitirebilmişti. Brillat-Savarin'in cinsel çekimi de altıncı bir duyu olarak belirttiğini vurgulayan Calvino, haz ve iktidarla ilişkilendirdiği bu öykülerinde insanın kaosunu satırların şaşmaz düzenine taşıyor. Baştan sona kavisli yol boyunca, önümde oturan Olivia'nın bakışını yakalamaya çalışıyordum; ama cipin sarsıntıları ya da oturduğumuz yerler arasındaki yükseklik farkı nedeniyle, bakışımın gözlerine değil, dişlerine denk geldiğini fark ettim (dalıp gitmiş bir yüz ifadesi içinde dudaklarını yarı aralık tutuyordu); ilk kez gülümseyişinin aydınlık parıltısı olarak değil, kendi işlevlerine en uygün araçlar olarak gördüğüm dişlerine: Etin içine girmek, onu parçalamak, öğütmek. Nasıl gözlerindeki ifadeye bakarak bir insanın düşüncesini anlamaya çalışırsak, şimdi ben de öyle bu keskin ve güçlü dişlere bakıyor ve orada bastırılmış bir arzuyu, bir bekleyişi duyumsuyordum.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat