%30
Bir Osmanlı Subayı 1914-1915 %10 indirimli
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789944264587
Boyut
19.50x26.00
Sayfa Sayısı
210
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

İstanbul'dan Çanakkale Savaşı'na Bir Osmanlı Subayı : 1914 - 1915Günlük

Yazar: Kolektif
Yayınevi : Denizler Kitabevi
32,00TL
22,40TL
%30
Satışta değil
9789944264587
569330
İstanbul'dan Çanakkale Savaşı'na Bir Osmanlı Subayı : 1914 - 1915
İstanbul'dan Çanakkale Savaşı'na Bir Osmanlı Subayı : 1914 - 1915 Günlük
22.40

Meçhul bir Osmanlı Subayı'nın 1914 ve 1915 yıllarında kaleme aldığı bu günlükte, kendisinin İstanbul ve İzmir'deki yaşantısını, Harbin ilanıyla beraber birliğini cepheye götürüşünü ve Çanakkale Savaşı'nda yaşadıklarını abartısız ve yalın bir dille aktarıyor.

Günlükten bir kesit:

22 Teşrin-i Sani (Pazar) Muharrem 19

Vakt-i Zuhr, 7, 24 Ruz-ı Kasım 29 2, 31 Tulu'-ı Şems

Kerevizdere İlk Muharebe

Sabahleyin düşman ikinci tabura, sol cenaha birçok torpil attı. Siperleri harap etti. Üçüncü bölük çok ezilmiş; Hikmet hafifçe yaralanmışidi. Sargı mahalline koştum, Hikmet'i aldım. Bir parça oturup gitti. Ateş de hafiflemişti.
Akşamüstü beşte sol cenahtan gittikçe şiddetli ateş başladı. Torpiller, bombalar pek çok atılıyordu. Sol taraf, dumandan görünmez oldu. Telefon koptu. Haber alınamıyordu. Nihayet bir rapor geldi: Şiddetli muharebe devam ediyor… Ortalık kararırken yavaş yavaş ateş kesildi. El-hamdü lillah, bir şey yok… Düşmanın hücumu def ve imha edilmiş. Gece Abdurrahman Bey, ayağından yaralı geldi. Odamda oturdu. Mülazim-i evvel Süleyman da yaralı imiş. Heman sargı mahalline koştu. Hakkı'nın şehadetini söyledi. Teselli ettim. Çıkarken Mitralyoz Mülazimi Ferid'in naşını gördüm. Şehid olmuş. Yukarı odaya çıktım. Konuşurken Hikmet geldi. Çok sevindim. Başından yaralanarak kurtulmuş. Bir saat kadar oturup üçü de gittiler. Allah âfiyet versin. Bu gece otuz kadar şehid, 120 mecruh var.

  • Açıklama
    • Meçhul bir Osmanlı Subayı'nın 1914 ve 1915 yıllarında kaleme aldığı bu günlükte, kendisinin İstanbul ve İzmir'deki yaşantısını, Harbin ilanıyla beraber birliğini cepheye götürüşünü ve Çanakkale Savaşı'nda yaşadıklarını abartısız ve yalın bir dille aktarıyor.

      Günlükten bir kesit:

      22 Teşrin-i Sani (Pazar) Muharrem 19

      Vakt-i Zuhr, 7, 24 Ruz-ı Kasım 29 2, 31 Tulu'-ı Şems

      Kerevizdere İlk Muharebe

      Sabahleyin düşman ikinci tabura, sol cenaha birçok torpil attı. Siperleri harap etti. Üçüncü bölük çok ezilmiş; Hikmet hafifçe yaralanmışidi. Sargı mahalline koştum, Hikmet'i aldım. Bir parça oturup gitti. Ateş de hafiflemişti.
      Akşamüstü beşte sol cenahtan gittikçe şiddetli ateş başladı. Torpiller, bombalar pek çok atılıyordu. Sol taraf, dumandan görünmez oldu. Telefon koptu. Haber alınamıyordu. Nihayet bir rapor geldi: Şiddetli muharebe devam ediyor… Ortalık kararırken yavaş yavaş ateş kesildi. El-hamdü lillah, bir şey yok… Düşmanın hücumu def ve imha edilmiş. Gece Abdurrahman Bey, ayağından yaralı geldi. Odamda oturdu. Mülazim-i evvel Süleyman da yaralı imiş. Heman sargı mahalline koştu. Hakkı'nın şehadetini söyledi. Teselli ettim. Çıkarken Mitralyoz Mülazimi Ferid'in naşını gördüm. Şehid olmuş. Yukarı odaya çıktım. Konuşurken Hikmet geldi. Çok sevindim. Başından yaralanarak kurtulmuş. Bir saat kadar oturup üçü de gittiler. Allah âfiyet versin. Bu gece otuz kadar şehid, 120 mecruh var.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat