%25
İki Durak Bir Çıkmaz Abdurrahman Adıyan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056777271
Boyut
13.50x21.50
Sayfa Sayısı
222
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

İki Durak Bir ÇıkmazMemleket Havaları - 1

40,00TL
30,00TL
%25
Satışta değil
9786056777271
771903
İki Durak Bir Çıkmaz
İki Durak Bir Çıkmaz Memleket Havaları - 1
30.00

Gökte minnacık kalana dek yükseldi bir kuş. Yükseldi, yükseldi semada bir boncuk kadar gözüktü, gözden yitti gitti. Dağları, ovaları, dereleri, ırmakları aştı, bulutları yardı. Şehirleri, kasabaları rüzgâr hızıyla geçti. Uçtu, uçtu tâ ki Urartu semalarına dek uçtu. Dağların koynunda sere serpe yatan türkuaz mavisi bir suyun üzerinden süzüldü. Sonra Artos Dağı'nın zirvesinde bir şahin gibi gözüktü. Erek Dağı sağında heybetiyle, Süphan Dağı solunda haşmetiyle yer aldı. Engil Çayı, elinde testi ile kıvrıla kıvrıla çeşmeye varan bir nazlı gelin gibi göle (Aman dikkat! Buranın yerlileri “göl” demez, “deniz” derler) akıyordu. Çiçekli beldesi yeşille mavinin cümbüşünde Büyük Şef'in doğa mûsikîsinde; gölün kıyıları ise bir resim tablosu gibi kusursuzdu. Kadembas'tan, Edremit üzerinden doğanın o eşsiz manzarasını seyrettiğimde, sanki tarih sahnesinden bir yaprak koptu da gelip aklıma düştü. Kuşkusuz Kral Menua'nın kızı Semiramis, Artemit Kalesi'nde yerini almış, gölü ve gün batımını seyretmekteydi. Pulat kanatlı kuş, gölden bûse alırcasına, alçaldı da alçaldı, gelip yere kondu. İlkin kanatlarını indirdi, nefesini dindirdi, karnından bir kapı açıldı, içinden iki yüz insan çıktı. Şaşırdınız mı? Burası...

  • Açıklama
    • Gökte minnacık kalana dek yükseldi bir kuş. Yükseldi, yükseldi semada bir boncuk kadar gözüktü, gözden yitti gitti. Dağları, ovaları, dereleri, ırmakları aştı, bulutları yardı. Şehirleri, kasabaları rüzgâr hızıyla geçti. Uçtu, uçtu tâ ki Urartu semalarına dek uçtu. Dağların koynunda sere serpe yatan türkuaz mavisi bir suyun üzerinden süzüldü. Sonra Artos Dağı'nın zirvesinde bir şahin gibi gözüktü. Erek Dağı sağında heybetiyle, Süphan Dağı solunda haşmetiyle yer aldı. Engil Çayı, elinde testi ile kıvrıla kıvrıla çeşmeye varan bir nazlı gelin gibi göle (Aman dikkat! Buranın yerlileri “göl” demez, “deniz” derler) akıyordu. Çiçekli beldesi yeşille mavinin cümbüşünde Büyük Şef'in doğa mûsikîsinde; gölün kıyıları ise bir resim tablosu gibi kusursuzdu. Kadembas'tan, Edremit üzerinden doğanın o eşsiz manzarasını seyrettiğimde, sanki tarih sahnesinden bir yaprak koptu da gelip aklıma düştü. Kuşkusuz Kral Menua'nın kızı Semiramis, Artemit Kalesi'nde yerini almış, gölü ve gün batımını seyretmekteydi. Pulat kanatlı kuş, gölden bûse alırcasına, alçaldı da alçaldı, gelip yere kondu. İlkin kanatlarını indirdi, nefesini dindirdi, karnından bir kapı açıldı, içinden iki yüz insan çıktı. Şaşırdınız mı? Burası...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat