%39
Güneşe Çağrı M. Osman Akbaşak
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786057515056
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
208
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Güneşe ÇağrıAristonikos İsyanı

27,78TL
16,67TL
%39
Satışta değil
9786057515056
769710
Güneşe Çağrı
Güneşe Çağrı Aristonikos İsyanı
16.67

Bekliyordum; gözlerimi deniz feneri, kulaklarımı anten yaparak bekliyordum:

Bir babayiğit kalem çıksa da şu konuyu tarihin tozlu sayfalarından edebiyatın aydınlık sayfalarına aktarsa.

Yazıya geçirilesi bulduğum, günümüzden yaklaşık 2 bin 250 yıl önce, Anadolu'da yaşanmış olay şu idi:

Pergamon (Bergama) kralı Attalos III ölüverince, ortaya bir vasiyet çıkmıştı.

“Populus Romanus bonorum heres esto” (Roma halkı mülkümün varisi olacaktır.)
Roma, Anadolu'nun en verimli Batı ve Güneydoğu bölümünü ele geçirmeye pek hevesliydi ama bir önceki Pergamon Kralı Attalos II'nin oğlu Aristonikos çıktı ortaya:

“Attalos'un babasının malı mıymış ki koskoca imparatorluğu Roma'ya peşkeş çekiyor!” diye haykırdı. Haykırmakla da kalmadı; Roma'ya karşı savaşında kendisine katılacak kölelere özgürlük tanıyacağını, kuracağı ülkeye “Heliopolis” (Güneş İli) adını vereceğini deklere etti.
Aristonikos'un ordusuna tüm Anadolu hatta Akdeniz ülkelerinden akın akın katılan,

“Zincirlerinden başka yitireceği şeyleri olmayan” köleler, art arda gelen Roma kuvvetlerine darbe üstüne darbe indiriyordu. Özgürlük ülkesi kuruldu kurulacaktı.

İşte ben, Anadolu'da gerçekleşen bu ilerici hareketin kitabının yazılmasını istiyor, bekliyordum.
Muştulu haber, Osman Akbaşak'tan geldi. Akbaşak, konuya değgin kılı kırk yaran bir araştırma yapmış ve birikimini ustaca yazıya dökmüş.

Osman Akbaşak, “İzmir Arkeopark'tan Düş Yolculukları” adlı yeni üçlemesinin, İzmir'in Neolitik çağını konu alan “8500” romanından sonra ikinci kitabıyla karşımızda.

Prof. Dr. Şadan Gökovalı

  • Açıklama
    • Bekliyordum; gözlerimi deniz feneri, kulaklarımı anten yaparak bekliyordum:

      Bir babayiğit kalem çıksa da şu konuyu tarihin tozlu sayfalarından edebiyatın aydınlık sayfalarına aktarsa.

      Yazıya geçirilesi bulduğum, günümüzden yaklaşık 2 bin 250 yıl önce, Anadolu'da yaşanmış olay şu idi:

      Pergamon (Bergama) kralı Attalos III ölüverince, ortaya bir vasiyet çıkmıştı.

      “Populus Romanus bonorum heres esto” (Roma halkı mülkümün varisi olacaktır.)
      Roma, Anadolu'nun en verimli Batı ve Güneydoğu bölümünü ele geçirmeye pek hevesliydi ama bir önceki Pergamon Kralı Attalos II'nin oğlu Aristonikos çıktı ortaya:

      “Attalos'un babasının malı mıymış ki koskoca imparatorluğu Roma'ya peşkeş çekiyor!” diye haykırdı. Haykırmakla da kalmadı; Roma'ya karşı savaşında kendisine katılacak kölelere özgürlük tanıyacağını, kuracağı ülkeye “Heliopolis” (Güneş İli) adını vereceğini deklere etti.
      Aristonikos'un ordusuna tüm Anadolu hatta Akdeniz ülkelerinden akın akın katılan,

      “Zincirlerinden başka yitireceği şeyleri olmayan” köleler, art arda gelen Roma kuvvetlerine darbe üstüne darbe indiriyordu. Özgürlük ülkesi kuruldu kurulacaktı.

      İşte ben, Anadolu'da gerçekleşen bu ilerici hareketin kitabının yazılmasını istiyor, bekliyordum.
      Muştulu haber, Osman Akbaşak'tan geldi. Akbaşak, konuya değgin kılı kırk yaran bir araştırma yapmış ve birikimini ustaca yazıya dökmüş.

      Osman Akbaşak, “İzmir Arkeopark'tan Düş Yolculukları” adlı yeni üçlemesinin, İzmir'in Neolitik çağını konu alan “8500” romanından sonra ikinci kitabıyla karşımızda.

      Prof. Dr. Şadan Gökovalı

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat