%30
Fikir ve Sanat Alemimize Bu Hürriyet Kafi Değildir Vâlâ Nureddin
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750752667
Boyut
12.50x19.50
Sayfa Sayısı
432
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-09
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Fikir ve Sanat Alemimize Bu Hürriyet Kafi Değildir

Yayınevi : Can Yayınları
62,00TL
43,40TL
%30
Satışta değil
9789750752667
887647
Fikir ve Sanat Alemimize Bu Hürriyet Kafi Değildir
Fikir ve Sanat Alemimize Bu Hürriyet Kafi Değildir
43.40

Vâlâ Nureddin ‘Vâ-Nû', günümüzde sadece Nâzım Hikmet'in yakın dostu ve biyograficisi olarak hatırlanıyor. Oysa çok uzun yıllar “Türkiye'nin bir numaralı fıkracısı” kabul edilmiş, hem inanılmaz genişlikteki ilgi alanıyla hem de kıvrak Türkçesiyle özellikle kendinden genç birkaç kuşak aydının büyük bir zevkle takip ettiği iyi bir yazardı. Fıkracılık mesaisini, 1920'lerin ikinci yarısından 1960'ların ortalarına kadar kesintisiz olarak, belli bir dünya görüşü etrafında sürdürmüş istisnai bir kalem adamıydı. Hep şu kaygıyı gözetmişti: Yeni kurulan Cumhuriyet'in yurttaşlarını modern, seküler bir kamusal ahlak ve bu ahlakı kurumsallaştıracak bir örgütlülük geliştirmeye teşvik etmek; toplumsal kültürümüzün bu ahlakın geliştirilmesine engel olan yanlarını tatlı bir dille ama kıyasıya eleştirmek.

Çok farklı türlerde “iki kamyon” dolusu metin üreten Vâ-Nû en çok fıkra yazarlığını önemsiyordu; çünkü ileriki yılların araştırmacılarının onun tanıklık ettiği olağanüstü dönemi anlamak istediklerinde mutlaka fıkra yazarlarına başvuracağını düşünüyordu. Biz de onu günümüz okurlarına tanıtmak için on binlerce yazısı arasından üç yüz kadar fıkrasını iki cilt halinde sunuyoruz.Fikir ve Sanat Âlemimize Bu Hürriyet Kâfi Değildircildi edebiyat, dil, din ve ahlak, fikir ve sanatla ilgili yazılarından,Asri Rüyalar, Fetiş Rejimlercildi ise gündelik hayatı ve toplumsal kültürümüzü eleştiren yazılarıyla çalışma hayatı ve siyasetle ilgili yazılarından bir seçki niteliğinde.

Haldun Taner, Vâ-Nû'yu şöyle anlatır: “Onun sütunu bize hocalarımızın açamadığı ne pencereler açtı. Köklü bir İstanbul terbiye ve görgüsünden gelen çelebiliği, Galatasaraylılığın verdiği ince bir esprisi, çok sevdiği Viyana'nın hayat üslubundan edindiği zarif bir Avrupalı gustosu ve nihayet Moskova günlerinin anısı bir diyalektikten örülme, kendine özgü, çok ilginç bir kültürü vardı.”

Bu yazılar, eminiz, günümüz okurları için de yeni pencereler açacak!

  • Açıklama
    • Vâlâ Nureddin ‘Vâ-Nû', günümüzde sadece Nâzım Hikmet'in yakın dostu ve biyograficisi olarak hatırlanıyor. Oysa çok uzun yıllar “Türkiye'nin bir numaralı fıkracısı” kabul edilmiş, hem inanılmaz genişlikteki ilgi alanıyla hem de kıvrak Türkçesiyle özellikle kendinden genç birkaç kuşak aydının büyük bir zevkle takip ettiği iyi bir yazardı. Fıkracılık mesaisini, 1920'lerin ikinci yarısından 1960'ların ortalarına kadar kesintisiz olarak, belli bir dünya görüşü etrafında sürdürmüş istisnai bir kalem adamıydı. Hep şu kaygıyı gözetmişti: Yeni kurulan Cumhuriyet'in yurttaşlarını modern, seküler bir kamusal ahlak ve bu ahlakı kurumsallaştıracak bir örgütlülük geliştirmeye teşvik etmek; toplumsal kültürümüzün bu ahlakın geliştirilmesine engel olan yanlarını tatlı bir dille ama kıyasıya eleştirmek.

      Çok farklı türlerde “iki kamyon” dolusu metin üreten Vâ-Nû en çok fıkra yazarlığını önemsiyordu; çünkü ileriki yılların araştırmacılarının onun tanıklık ettiği olağanüstü dönemi anlamak istediklerinde mutlaka fıkra yazarlarına başvuracağını düşünüyordu. Biz de onu günümüz okurlarına tanıtmak için on binlerce yazısı arasından üç yüz kadar fıkrasını iki cilt halinde sunuyoruz.Fikir ve Sanat Âlemimize Bu Hürriyet Kâfi Değildircildi edebiyat, dil, din ve ahlak, fikir ve sanatla ilgili yazılarından,Asri Rüyalar, Fetiş Rejimlercildi ise gündelik hayatı ve toplumsal kültürümüzü eleştiren yazılarıyla çalışma hayatı ve siyasetle ilgili yazılarından bir seçki niteliğinde.

      Haldun Taner, Vâ-Nû'yu şöyle anlatır: “Onun sütunu bize hocalarımızın açamadığı ne pencereler açtı. Köklü bir İstanbul terbiye ve görgüsünden gelen çelebiliği, Galatasaraylılığın verdiği ince bir esprisi, çok sevdiği Viyana'nın hayat üslubundan edindiği zarif bir Avrupalı gustosu ve nihayet Moskova günlerinin anısı bir diyalektikten örülme, kendine özgü, çok ilginç bir kültürü vardı.”

      Bu yazılar, eminiz, günümüz okurları için de yeni pencereler açacak!

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat