Doğançay'ın Çınarları Oruç Aruoba
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9799753424851
Boyut
130-195
Sayfa Sayısı
66
Baskı
3
Basım Tarihi
2014-12
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe

Doğançay'ın Çınarları

Yazar: Oruç Aruoba
Yayınevi : Metis Yayıncılık
5,95TL
Satışta değil
9799753424851
565051
Doğançay'ın Çınarları
Doğançay'ın Çınarları
5.95
Doğançay'ın Çınarlarını ilk kez 19 Haziran 1996'da gördüm- istasyondan yavaşlayarak geçen trenin içinden, sağ tarafta, Doğu'ya doğru; güneş, solumda, yamaç ardına epey devrilmişken. Hemen kavradım; pek de anlamlandıramadan...
Sonra -daha yazmadan- kurdum onları. 14 Ocak 1997'de zamanları geldi : yazmağa başladım. 15 Mayıs'ta bir kez daha geçtim yanlarından -aralarından- : tam kurduğum gibiydiler. Yazılışları ise (Çiftehavuzlar / Yalıkavak / Karamürsel / Çiftehavuzlar) daha epey süreceğe benziyordu.
13 Haziran'da, benim gözlerimle, Yıldırım'ın mercekleriyle, ilk kez gittik Doğançay'a.
İstasyonun tümüyle 'metruk' hâle geldiğini o gün öğrendim : hiçbir tren uğramıyordu Doğançay'a artık; çınarlarsa, tam -yaz başı- doluluklarındaydılar- herşey anlamına uygundu, yani...
Yıldırım'ın fotografları da öyleydi; 1 Temmuz'da (Edip'de bulunacağını bilerek) arayıp bulduğum 'motto' da öyle -ama, yazmam- süren tıkanmalarla- 4 Temmuz'a kadar uzadı; metni de, aşağıda atacağım tarihte son hâline sokabildim ancak.
Gecikir ya, her anlamlandırma, hep...
Oruç Aruoba
16 Kasım 1997
Çiftehavuzlar
  • Açıklama
    • Doğançay'ın Çınarlarını ilk kez 19 Haziran 1996'da gördüm- istasyondan yavaşlayarak geçen trenin içinden, sağ tarafta, Doğu'ya doğru; güneş, solumda, yamaç ardına epey devrilmişken. Hemen kavradım; pek de anlamlandıramadan...
      Sonra -daha yazmadan- kurdum onları. 14 Ocak 1997'de zamanları geldi : yazmağa başladım. 15 Mayıs'ta bir kez daha geçtim yanlarından -aralarından- : tam kurduğum gibiydiler. Yazılışları ise (Çiftehavuzlar / Yalıkavak / Karamürsel / Çiftehavuzlar) daha epey süreceğe benziyordu.
      13 Haziran'da, benim gözlerimle, Yıldırım'ın mercekleriyle, ilk kez gittik Doğançay'a.
      İstasyonun tümüyle 'metruk' hâle geldiğini o gün öğrendim : hiçbir tren uğramıyordu Doğançay'a artık; çınarlarsa, tam -yaz başı- doluluklarındaydılar- herşey anlamına uygundu, yani...
      Yıldırım'ın fotografları da öyleydi; 1 Temmuz'da (Edip'de bulunacağını bilerek) arayıp bulduğum 'motto' da öyle -ama, yazmam- süren tıkanmalarla- 4 Temmuz'a kadar uzadı; metni de, aşağıda atacağım tarihte son hâline sokabildim ancak.
      Gecikir ya, her anlamlandırma, hep...
      Oruç Aruoba
      16 Kasım 1997
      Çiftehavuzlar
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat