%30
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789944860079
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
256
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2007-06
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Batılılaşma Yolunda

Yayınevi : Turkuvaz Kitap
18,52TL
12,96TL
%30
Satışta değil
9789944860079
415067
Batılılaşma Yolunda
Batılılaşma Yolunda
12.96

Osmanlı İmparatorluğu, modern gelişmelere kendisini kapatmış bir yapı olarak tahayyül edilse de, tarihin akışına esnek davranarak uyum sağlamaya çalışan realist bir devletti aslında. Sadece devlet yapısında değil, içinde barındırdığı cemaatlerde de zamana ayak uydurma çabasının ne kadar canlı olduğunu görebiliriz. Usta tarihçi İlber Ortaylı'nın, Batılılaşma Yolunda adlı yapıtı, Osmanlı kurum ve cemaatlerinin modernleşme çabalarını irdeleyen çalışmalarını bir araya getirerek, rengârenk bir Osmanlı tablosu resmediyor.

19 Mart 1877'de Osmanlı başkentinde, ülkenin dört yanından gelen rengârenk bir heyet toplanıyordu. Arabistan vilâyetlerinden gelen çeşitli din ve mezhepteki temsilcilerin yanında, Anadolu ve Rumeli'den gelen Türk, Rum, Bulgar ve Arnavut temsilciler, ilk Osmanlı Parlamentosu'nu oluşturuyordu. Meşrûtiyet rejimi, içeride olduğu kadar, dışarıda da şaşkınlık ve sorular yaratmıştı. Nasıl oluyordu da, aydınlanma devrinden beri Avrupa siyasal düşününde despotik yönetimin modeli sayılan bir toplum, anayasal rejime geçiyordu?
(Tanıtım Yazısından)

  • Açıklama
    • Osmanlı İmparatorluğu, modern gelişmelere kendisini kapatmış bir yapı olarak tahayyül edilse de, tarihin akışına esnek davranarak uyum sağlamaya çalışan realist bir devletti aslında. Sadece devlet yapısında değil, içinde barındırdığı cemaatlerde de zamana ayak uydurma çabasının ne kadar canlı olduğunu görebiliriz. Usta tarihçi İlber Ortaylı'nın, Batılılaşma Yolunda adlı yapıtı, Osmanlı kurum ve cemaatlerinin modernleşme çabalarını irdeleyen çalışmalarını bir araya getirerek, rengârenk bir Osmanlı tablosu resmediyor.

      19 Mart 1877'de Osmanlı başkentinde, ülkenin dört yanından gelen rengârenk bir heyet toplanıyordu. Arabistan vilâyetlerinden gelen çeşitli din ve mezhepteki temsilcilerin yanında, Anadolu ve Rumeli'den gelen Türk, Rum, Bulgar ve Arnavut temsilciler, ilk Osmanlı Parlamentosu'nu oluşturuyordu. Meşrûtiyet rejimi, içeride olduğu kadar, dışarıda da şaşkınlık ve sorular yaratmıştı. Nasıl oluyordu da, aydınlanma devrinden beri Avrupa siyasal düşününde despotik yönetimin modeli sayılan bir toplum, anayasal rejime geçiyordu?
      (Tanıtım Yazısından)

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat