%25
İslam Felsefesi %15 indirimli Hilmi Ziya Ülken
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055063603
Boyut
15.50x23.50
Sayfa Sayısı
390
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
3
Basım Tarihi
2020-09
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

İslam FelsefesiEski Yunan'dan Çağdaş Düşünceye Doğru

98,00TL
73,50TL
%25
Satışta değil
9786055063603
641862
İslam Felsefesi
İslam Felsefesi Eski Yunan'dan Çağdaş Düşünceye Doğru
73.50

İslam felsefesinin özgün tarafına nüfuz etmek ne zaman mümkündür? İslam felsefesini sadece Meşşaîlik olarak adlandırılan okul ile, yani El-Kindî, Fârâbî, İbn Sina, İbn Rüşd gibi filozoflar ve onların felsefi mülâhazaları etrafında dönen tartışma ve yorumlar ile sınırlı tutmak doğru mudur?

H. Ziya Ülken, “İslam felsefesinin kaynakları ve etkileri ile birlikte Batı düşüncesinin bir halkası gibi ele almak ve ‘filo­zoflar' diye sınırlanmış kadroyu mümkün olduğu kadar aşmak”tan bahsederken, alanında artık bir klasik olan bu ufuk açıcı kitabında esas olarak çok daha geniş bir çerçeve çiziyor ve düşünce tarihimizin imkânlarına ve keşfedilmeyi bekleyen gerçek potansiyeline işaret ediyordu.

İslâm felsefesinin kaynağında özellikle Harran'da Yakubî ve Nesturî manastırlarında Süryaniceden Arapçaya çevri­len Yunan klasiklerinin ve dolayısıyla Yunan felsefesinin etkisi çok büyüktü. Gene eski Hint ve İran düşüncelerinin de rolü vardı. Bu felsefe “Akdeniz geleneğinin bir halkası” olarak değerlendirilirse en büyük etkiyi Ortaçağ Batı felse­fesi üzerinde yapmıştır.

Peki, eksiksiz bir İslam felsefesi tarihi yazmak için sadece Yunan felsefesi ile Avrupa felsefesi arasındaki bu köprü görevi üzerinde mi durulacaktır? Yoksa Ülken'in vurgu­ladığı gibi kelam, fıkıh ve tasavvuf alanlarında çok önemli eserler vermiş İslâm düşünürlerinin çalışmalarında felsefi olan kısımlarının modern metotlarla ve farklı açılardan ele alınıp, özellikle filolojik incelemelerin yapılmasıyla mı ancak gerçek bir İslâm felsefesi ve düşüncesi tarihine ulaşı­lacaktır?

İmam Azam, İbn Arabi, Sadreddin Konevî, Molla Câmî, İmam Rabbani, Molla Sadra, İbn Seb'in, Cürcânî, Fahreddin Razi, Taftazani, Siraceddin Urmevi, Molla Fenari, Kemalpaşazade vb. gibi İslâm düşünürlerinin eserlerinin in­celenmesi, monografilerinin ve kitaplarının yayımlanmasıyla İslam felsefesinin özgün tarafına nüfuz etmenin müm­kün olacağının ısrarla üzerinde duran H. Ziya Ülken'in de­yişiyle henüz bir eşikte bulunuyoruz.

  • Açıklama
    • İslam felsefesinin özgün tarafına nüfuz etmek ne zaman mümkündür? İslam felsefesini sadece Meşşaîlik olarak adlandırılan okul ile, yani El-Kindî, Fârâbî, İbn Sina, İbn Rüşd gibi filozoflar ve onların felsefi mülâhazaları etrafında dönen tartışma ve yorumlar ile sınırlı tutmak doğru mudur?

      H. Ziya Ülken, “İslam felsefesinin kaynakları ve etkileri ile birlikte Batı düşüncesinin bir halkası gibi ele almak ve ‘filo­zoflar' diye sınırlanmış kadroyu mümkün olduğu kadar aşmak”tan bahsederken, alanında artık bir klasik olan bu ufuk açıcı kitabında esas olarak çok daha geniş bir çerçeve çiziyor ve düşünce tarihimizin imkânlarına ve keşfedilmeyi bekleyen gerçek potansiyeline işaret ediyordu.

      İslâm felsefesinin kaynağında özellikle Harran'da Yakubî ve Nesturî manastırlarında Süryaniceden Arapçaya çevri­len Yunan klasiklerinin ve dolayısıyla Yunan felsefesinin etkisi çok büyüktü. Gene eski Hint ve İran düşüncelerinin de rolü vardı. Bu felsefe “Akdeniz geleneğinin bir halkası” olarak değerlendirilirse en büyük etkiyi Ortaçağ Batı felse­fesi üzerinde yapmıştır.

      Peki, eksiksiz bir İslam felsefesi tarihi yazmak için sadece Yunan felsefesi ile Avrupa felsefesi arasındaki bu köprü görevi üzerinde mi durulacaktır? Yoksa Ülken'in vurgu­ladığı gibi kelam, fıkıh ve tasavvuf alanlarında çok önemli eserler vermiş İslâm düşünürlerinin çalışmalarında felsefi olan kısımlarının modern metotlarla ve farklı açılardan ele alınıp, özellikle filolojik incelemelerin yapılmasıyla mı ancak gerçek bir İslâm felsefesi ve düşüncesi tarihine ulaşı­lacaktır?

      İmam Azam, İbn Arabi, Sadreddin Konevî, Molla Câmî, İmam Rabbani, Molla Sadra, İbn Seb'in, Cürcânî, Fahreddin Razi, Taftazani, Siraceddin Urmevi, Molla Fenari, Kemalpaşazade vb. gibi İslâm düşünürlerinin eserlerinin in­celenmesi, monografilerinin ve kitaplarının yayımlanmasıyla İslam felsefesinin özgün tarafına nüfuz etmenin müm­kün olacağının ısrarla üzerinde duran H. Ziya Ülken'in de­yişiyle henüz bir eşikte bulunuyoruz.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat