%30
Hacı Ağa Sadık Hidayet
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753638081
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
96
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
10
Basım Tarihi
2022-01
Çeviren
Mehmet Kanar
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Haci Aga

Hacı Aga

20,00TL
14,00TL
%30
Satışta değil
9789753638081
374946
Hacı Aga
Hacı Aga
14.00

Sâdık Hidâyet'i başyapıtı Kör Baykuş'ta ve öykülerinde Kafka gibi modernistlerin izinde gerçeküstücü bir yazar olarak tanıdık; Vejetaryenliğin Yararları'nda vejetaryen olmakla kalmayan, bu konuyu tüm yönleriyle inceleyip araştıran kimliğini gördük. Hacı Aga'da ise gerçekçi bir taşlama yazarıyla karşılaşıyoruz.

Hacı Aga bütün gün evinin taşlığında oturur ve misafirlerini kabul eder. Her şey tiyatro dekorunu andıran bu mekânda yaşanır: Çeşitli kişiler sahneye girip çıkar; evin sahibiyle demokrasiden ve savaştan, hastalıklardan ve ticaretten konuşurlar. Kendine bir geçmiş icat ederek ve güçlü ilişkiler kurarak yükselmiş olan Hacı Aga'nın bir gününün hikâyesi böylece bütün bir toplumun hikâyesine açılır.

Sâdık Hidâyet, Hacı Aga'da 1940'ların İranı'nda dini bile çıkarlarına alet etmekten çekinmeyen sermaye çevrelerinin ve politikacıların ipliğini pazara çıkarıyor. Yerel bir hikâye evrensel kahramanlarla can buluyor.

“... hepsinden önemlisi Hacı'nın para tutkusuydu. Para onun sevgilisi, dermanı, onu zevklendiren, korkuya düşüren bir şeydi. Yaşamının tek amacı sayılırdı. Paranın adın­dan, para sesinden, para sayılmasından daha zevk verici bir şey yoktu; bitiyordu pa­raya. (...) Sanki para âleminde Hacı, toplumun bu iletişim aracını biriktirmek ve ona tapmakla görevlendirilmişti.”(Kitaptan)

  • Açıklama
    • Sâdık Hidâyet'i başyapıtı Kör Baykuş'ta ve öykülerinde Kafka gibi modernistlerin izinde gerçeküstücü bir yazar olarak tanıdık; Vejetaryenliğin Yararları'nda vejetaryen olmakla kalmayan, bu konuyu tüm yönleriyle inceleyip araştıran kimliğini gördük. Hacı Aga'da ise gerçekçi bir taşlama yazarıyla karşılaşıyoruz.

      Hacı Aga bütün gün evinin taşlığında oturur ve misafirlerini kabul eder. Her şey tiyatro dekorunu andıran bu mekânda yaşanır: Çeşitli kişiler sahneye girip çıkar; evin sahibiyle demokrasiden ve savaştan, hastalıklardan ve ticaretten konuşurlar. Kendine bir geçmiş icat ederek ve güçlü ilişkiler kurarak yükselmiş olan Hacı Aga'nın bir gününün hikâyesi böylece bütün bir toplumun hikâyesine açılır.

      Sâdık Hidâyet, Hacı Aga'da 1940'ların İranı'nda dini bile çıkarlarına alet etmekten çekinmeyen sermaye çevrelerinin ve politikacıların ipliğini pazara çıkarıyor. Yerel bir hikâye evrensel kahramanlarla can buluyor.

      “... hepsinden önemlisi Hacı'nın para tutkusuydu. Para onun sevgilisi, dermanı, onu zevklendiren, korkuya düşüren bir şeydi. Yaşamının tek amacı sayılırdı. Paranın adın­dan, para sesinden, para sayılmasından daha zevk verici bir şey yoktu; bitiyordu pa­raya. (...) Sanki para âleminde Hacı, toplumun bu iletişim aracını biriktirmek ve ona tapmakla görevlendirilmişti.”(Kitaptan)

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat