%30
Gözbağı Erol Toy
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059588591
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
464
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-07
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Gözbağı

Yazar: Erol Toy
Yayınevi : Ulak Yayıncılık
40,00TL
28,00TL
%30
Satışta değil
9786059588591
722930
Gözbağı
Gözbağı
28.00

Gözbağı, ülkemiz işçi edebiyatının öncü ve başarılı örneklerinden önde gelenidir. Erol Toy'un kaleme aldığı roman, işçi sınıfının politik sahnede kendini hissettirdiği bir dönemde(1976) emeğimizle var ettiğimiz dünyayı görmemizi engelleyen gözbağımızı nasıl söküp atacağımızı anlatıyor.

Gözbağı, işçileri mücadeleden alıkoyan korkuların nasıl aşılacağını, işçi sınıfının mücadele tarihinden örneklerle anlatıyor. İşçi örgütlerine, sendikalara düşen görevlerin başında, böylesi romanların işçilerle buluşmasını sağlamak gelmektedir.

Romanın baş karakterlerinden Hüseyin, henüz 18 yaşında işçiliğe başlamış, genç bir işçidir. Onun işçiliğe başladığı Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarında işçilerin sendika, sigorta, iş yasası ve emeklilik gibi hakları yoktur. Fakat yasaklara rağmen tütün, tersane ve dokuma fabrikalarında çalışan işçiler, insanca yaşayabilecekleri ve çalışabilecekleri haklar talep etmektedirler.

Ücretlerinin düşürülmesine karşı çıkan İstanbul tramvay işçileri de yasak olmasına rağmen iş bırakıp, greve çıkarlar. Hüseyin'in roman boyunca okuyacağımız işçilik hayatı bu grevle başlar.

Romanın son sayfalarında Nevres Bey, Hüseyin Usta'ya fabrika ortaklığı teklif eder. Patronun amacı Hüseyin Usta gibi bir işçiyi yanına çekmek, böylece işçiler üzerinde bir denetim kurmak ve “bakın işçiler de patron olabiliyor, siz de çalışın sizin de olsun” propagandası yaparak bilinçleri bulandırmaktır. Romanın sonlarında, Hüseyin Usta Nevres Bey'in teklifini reddederken, isteğinin ne olduğunu şu cümle ile dile getirir: “Kendim için hiçbir şey, sınıfım için her şeyi istiyorum.

  • Açıklama
    • Gözbağı, ülkemiz işçi edebiyatının öncü ve başarılı örneklerinden önde gelenidir. Erol Toy'un kaleme aldığı roman, işçi sınıfının politik sahnede kendini hissettirdiği bir dönemde(1976) emeğimizle var ettiğimiz dünyayı görmemizi engelleyen gözbağımızı nasıl söküp atacağımızı anlatıyor.

      Gözbağı, işçileri mücadeleden alıkoyan korkuların nasıl aşılacağını, işçi sınıfının mücadele tarihinden örneklerle anlatıyor. İşçi örgütlerine, sendikalara düşen görevlerin başında, böylesi romanların işçilerle buluşmasını sağlamak gelmektedir.

      Romanın baş karakterlerinden Hüseyin, henüz 18 yaşında işçiliğe başlamış, genç bir işçidir. Onun işçiliğe başladığı Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarında işçilerin sendika, sigorta, iş yasası ve emeklilik gibi hakları yoktur. Fakat yasaklara rağmen tütün, tersane ve dokuma fabrikalarında çalışan işçiler, insanca yaşayabilecekleri ve çalışabilecekleri haklar talep etmektedirler.

      Ücretlerinin düşürülmesine karşı çıkan İstanbul tramvay işçileri de yasak olmasına rağmen iş bırakıp, greve çıkarlar. Hüseyin'in roman boyunca okuyacağımız işçilik hayatı bu grevle başlar.

      Romanın son sayfalarında Nevres Bey, Hüseyin Usta'ya fabrika ortaklığı teklif eder. Patronun amacı Hüseyin Usta gibi bir işçiyi yanına çekmek, böylece işçiler üzerinde bir denetim kurmak ve “bakın işçiler de patron olabiliyor, siz de çalışın sizin de olsun” propagandası yaparak bilinçleri bulandırmaktır. Romanın sonlarında, Hüseyin Usta Nevres Bey'in teklifini reddederken, isteğinin ne olduğunu şu cümle ile dile getirir: “Kendim için hiçbir şey, sınıfım için her şeyi istiyorum.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat