%20
Felsefe-i Hayat Ahmet Midhat Rifatof
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786051963693
Boyut
13.50x21.50
Sayfa Sayısı
320
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-12
Çeviren
Murat Kacıroğlu
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Felsefe-i Hayat

52,00TL
41,60TL
%20
Satışta değil
9786051963693
818290
Felsefe-i Hayat
Felsefe-i Hayat
41.60

Osmanlı Felsefe Çalışmaları dizisindeki tüm yayınlar çevriyazı ve sadeleştirme kalıbında hazırlanmaktadır.

Hayatın görünümlerine dair insan üzerinde incelemede bulunursak görürüz ki, bir tohumda hayat ne şekilde gizlenmiş ise insan fıtratında da hakiki hayat, o şekilde gizlidir. Belirli bir zaman geçtikten sonra tohumdaki hayat nasıl ortaya çıkıyorsa önceden belirlenmiş bir zamanın gelmesiyle de aynı şekilde insanda hakiki hayat gelişmeye başlar. Hakiki hayatın gelişmeye başlaması demek, hayvanî şahsiyet ile aklî vicdan arasındaki mücadelenin başlaması demektir. Hayvanî şahsiyet insana kendi menfaatini takip etmeyi emreder. Aklî vicdan ise bundan bütünüyle vazgeçmeyi tavsiye eder. İnsan aklî vicdanın emirlerini ilk bakışta ihtimalden uzak görerek bunun imkânsız olduğuna hükmeder ve şahsî emellerine ve menfaatlerine yönelir. Lâkin aklî vicdanın isteklerinde açıklık ve netlik ne kadar zayıf ise şahsî iyilik ve menfaate ulaşmanın mümkün olmadığı hakkında insana verdiği kanaat de o kadar kuvvetlidir.

Bu yüzden insan tekrar aklî vicdanın emirlerine ve isteklerine kulak vermek zorunda kalır. Aklî vicdanın gösterdiği iyilik ve menfaat net ve kesin olarak göze görünmez. Lâkin şahsî iyilik ve menfaatin de yokluğa mahkûm olduğundan şüphe edilemez. Hayvanî şahsiyet ile aklî vicdan arasındaki bu mücadelenin başlangıç ânından itibaren insanın hayvanî hayata devam etmesi mümkün değildir. Aklî vicdan ile hayvanî şahsiyet arasında yeni ilişkiler kurulur. Yani insan hakiki hayata girmeye başlar.
L.N. Tolstoy

  • Açıklama
    • Osmanlı Felsefe Çalışmaları dizisindeki tüm yayınlar çevriyazı ve sadeleştirme kalıbında hazırlanmaktadır.

      Hayatın görünümlerine dair insan üzerinde incelemede bulunursak görürüz ki, bir tohumda hayat ne şekilde gizlenmiş ise insan fıtratında da hakiki hayat, o şekilde gizlidir. Belirli bir zaman geçtikten sonra tohumdaki hayat nasıl ortaya çıkıyorsa önceden belirlenmiş bir zamanın gelmesiyle de aynı şekilde insanda hakiki hayat gelişmeye başlar. Hakiki hayatın gelişmeye başlaması demek, hayvanî şahsiyet ile aklî vicdan arasındaki mücadelenin başlaması demektir. Hayvanî şahsiyet insana kendi menfaatini takip etmeyi emreder. Aklî vicdan ise bundan bütünüyle vazgeçmeyi tavsiye eder. İnsan aklî vicdanın emirlerini ilk bakışta ihtimalden uzak görerek bunun imkânsız olduğuna hükmeder ve şahsî emellerine ve menfaatlerine yönelir. Lâkin aklî vicdanın isteklerinde açıklık ve netlik ne kadar zayıf ise şahsî iyilik ve menfaate ulaşmanın mümkün olmadığı hakkında insana verdiği kanaat de o kadar kuvvetlidir.

      Bu yüzden insan tekrar aklî vicdanın emirlerine ve isteklerine kulak vermek zorunda kalır. Aklî vicdanın gösterdiği iyilik ve menfaat net ve kesin olarak göze görünmez. Lâkin şahsî iyilik ve menfaatin de yokluğa mahkûm olduğundan şüphe edilemez. Hayvanî şahsiyet ile aklî vicdan arasındaki bu mücadelenin başlangıç ânından itibaren insanın hayvanî hayata devam etmesi mümkün değildir. Aklî vicdan ile hayvanî şahsiyet arasında yeni ilişkiler kurulur. Yani insan hakiki hayata girmeye başlar.
      L.N. Tolstoy

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat