Bir Liderin Doğuşu - Küresel Barış Vizyonu (2 Kitap Takım) %35 indirim
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056000003
Boyut
135-195
Sayfa Sayısı
708
Baskı
1
Basım Tarihi
2014-02
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe

Bir Liderin Doğuşu - Küresel Barış Vizyonu (2 Kitap Takım)Recep Tayyip Erdoğan

38,40TL
Satışta değil
9786056000003
629125
Bir Liderin Doğuşu - Küresel Barış Vizyonu (2 Kitap Takım)
Bir Liderin Doğuşu - Küresel Barış Vizyonu (2 Kitap Takım) Recep Tayyip Erdoğan
38.40
Recep Tayyip Erdoğan - Bir Liderin Doğuşu
Delikanlılık, bir bakıma seçkinci yaşam tarzı karşısında 'çevre'nin geliştirdiği bir refleks, bir meydan okuma imkanı.Bu payeye sahip birinin, öfkesini dile getirirken çoğu kez karşısındaki kişinin 'ahlaki zaafiyetlerini' sayıp dökerek söze başlaması, biraz da bundan.
Modernleşme, geleneksel yapıları marjinalleştirip dışlarken, o yapıların sahiplendiği kimi kavramları da aşağılama eğilimindedir; ve hatta yok sayar. Bu bağlamda 'delikanlılık' kavramı da modernlik anlayışında karşılığı olmayan bir tavırdır; ya da Marx'ın olumsuzladığı biçimiyle bir nevi 'lümpenlik'.
Oysa halkın gözünde, Tayyip Erdoğan'ın Kasımpaşalılığı, onu alabildiğine 'sahici' kılan bir özellik.
Kendilerinden biri olduğuna dair, kıymetli evrak hükmünde bir Tescil belgesi'.
Tayyip Bey de bu durumun farkında.Yakasına taktığı kırmızı bir gül gibi taşıyor delikanlılığı; kendisine yakıştırıyor.

Recep Tayyip Erdoğan - Küresel Barış Vizyonu
Bugün karşı karşıya bulunduğumuz büyük sıkıntılar, temelde çağdaş uygarlığın kendi içyapısından kaynaklanan gelişmelerin ürünüdür. Bu sorunlar, yüz yıllar içinde gelişen evrensel uygarlık değerlerini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Gelişmiş ülkelerin göz alıcı başkentlerinin hemen yanı başlarında, ya da büyük kentlerin varoşlarında dışlanmış insanlar, çirkin yapılaşmalar, kokuşmuş sokaklar, gecekondular, gettolar, güvensiz bölgeler ve de işsiz insanlar yığınıyla karşılaşıyoruz.
Çağdaş uygarlığın, insan tabiatıyla uyumlu ahlâkî bir devrime şimdiye kadar hiç olmadığı ölçüde
gereksinimi vardır. Modern diye adlandırılan toplumlar Yirmi birinci yüzyılın ilk yarısında büyük bir
tıkanıklıkla yüz yüze geldiler ve adeta bir uçurumun kıyısına doğru sürüklendiler.
Nükleer silahların varlığı, çevremizin kirletilmesi ve yıkıma uğratılması, yaşam standartları zâten
düşük olan bölgelerdeki nüfûs artışı, ya gezegenimizin her bölgesinde uygarlığın niteliği, şu anda
zengin olanları da kapsayacak şekilde düşecek; ya da insanların yaptıkları yüzünden gezegenin kendisi yaşanmaz bir yer haline gelecektir. Kutsal mesajın ifadesiyle: 'İçimizdeki beyinsizlerin yüzünden bizi helak eder misin Allah'ım?'
  • Açıklama
    • Recep Tayyip Erdoğan - Bir Liderin Doğuşu
      Delikanlılık, bir bakıma seçkinci yaşam tarzı karşısında 'çevre'nin geliştirdiği bir refleks, bir meydan okuma imkanı.Bu payeye sahip birinin, öfkesini dile getirirken çoğu kez karşısındaki kişinin 'ahlaki zaafiyetlerini' sayıp dökerek söze başlaması, biraz da bundan.
      Modernleşme, geleneksel yapıları marjinalleştirip dışlarken, o yapıların sahiplendiği kimi kavramları da aşağılama eğilimindedir; ve hatta yok sayar. Bu bağlamda 'delikanlılık' kavramı da modernlik anlayışında karşılığı olmayan bir tavırdır; ya da Marx'ın olumsuzladığı biçimiyle bir nevi 'lümpenlik'.
      Oysa halkın gözünde, Tayyip Erdoğan'ın Kasımpaşalılığı, onu alabildiğine 'sahici' kılan bir özellik.
      Kendilerinden biri olduğuna dair, kıymetli evrak hükmünde bir Tescil belgesi'.
      Tayyip Bey de bu durumun farkında.Yakasına taktığı kırmızı bir gül gibi taşıyor delikanlılığı; kendisine yakıştırıyor.

      Recep Tayyip Erdoğan - Küresel Barış Vizyonu
      Bugün karşı karşıya bulunduğumuz büyük sıkıntılar, temelde çağdaş uygarlığın kendi içyapısından kaynaklanan gelişmelerin ürünüdür. Bu sorunlar, yüz yıllar içinde gelişen evrensel uygarlık değerlerini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Gelişmiş ülkelerin göz alıcı başkentlerinin hemen yanı başlarında, ya da büyük kentlerin varoşlarında dışlanmış insanlar, çirkin yapılaşmalar, kokuşmuş sokaklar, gecekondular, gettolar, güvensiz bölgeler ve de işsiz insanlar yığınıyla karşılaşıyoruz.
      Çağdaş uygarlığın, insan tabiatıyla uyumlu ahlâkî bir devrime şimdiye kadar hiç olmadığı ölçüde
      gereksinimi vardır. Modern diye adlandırılan toplumlar Yirmi birinci yüzyılın ilk yarısında büyük bir
      tıkanıklıkla yüz yüze geldiler ve adeta bir uçurumun kıyısına doğru sürüklendiler.
      Nükleer silahların varlığı, çevremizin kirletilmesi ve yıkıma uğratılması, yaşam standartları zâten
      düşük olan bölgelerdeki nüfûs artışı, ya gezegenimizin her bölgesinde uygarlığın niteliği, şu anda
      zengin olanları da kapsayacak şekilde düşecek; ya da insanların yaptıkları yüzünden gezegenin kendisi yaşanmaz bir yer haline gelecektir. Kutsal mesajın ifadesiyle: 'İçimizdeki beyinsizlerin yüzünden bizi helak eder misin Allah'ım?'
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat