%30
Beyaz Dağ %28 indirimli Jorge Semprun
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750704154
Boyut
12.50x19.50
Sayfa Sayısı
269
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2013-04
Çeviren
Ela Güntekin
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
La Montagne Blanche

Beyaz Dağ

Yazar: Jorge Semprun
Yayınevi : Can Yayınları
54,00TL
37,80TL
%30
Satışta değil
9789750704154
603112
Beyaz Dağ
Beyaz Dağ
37.80
Jorge Semprun, Avrupa'nın yirminci yüzyıldaki sancılarını, özellikle İkinci Dünya Savaşı'nı yaşamış bir yazar. Gerek doğum yeri olan İspanya'da, gerek sürgün gittiği Fransa'da hem Nazi dehşetini tanıdı, hem de ona karşı savaştı. Semprun'un bugüne kadar imza attığı edebiyat yapıtlarında da, film senaryolarında da bu anıların izleri vardır. Beyaz Dağ'da da, kahramanların ağzından konuşan gene Semprun konuşuyor. Romanda, yazar Juan Larrea, ressam Antoine de Stermaria ve yönetmen Karel Kepela, 1982 yılında Normandiya'daki bir evde bir araya gelirler. Rastlantıların da yardımcı olduğu bu buluşmada, iki de kadın vardır. Madrid'den, Venedik'ten, müzelerden, Prag'dan söz ederler; yüzyıla damgasını vuran olayların izleriyle dolu olan bu yerler, onların kişisel dramlarının da tanığıdır.Semprun, bu beş kişinin birlikte geçirdiği iki günü anlatırken, Avrupa'nın geçmişi, yirminci yüzyılda yaşanan dehşet, bunun kültürel temelleri üzerinde düşünüyor. Avrupa kimliğini kuran düşünceleri, Kafka'dan Marx'a, Musil'den Lenin'e kadar pek çok adın yer aldığı bir insanlık coğrafyasını, insanlık durumunu tartışıyor. Semprun, insanlığın tükendiği anlara tanıklık ediyor.
  • Açıklama
    • Jorge Semprun, Avrupa'nın yirminci yüzyıldaki sancılarını, özellikle İkinci Dünya Savaşı'nı yaşamış bir yazar. Gerek doğum yeri olan İspanya'da, gerek sürgün gittiği Fransa'da hem Nazi dehşetini tanıdı, hem de ona karşı savaştı. Semprun'un bugüne kadar imza attığı edebiyat yapıtlarında da, film senaryolarında da bu anıların izleri vardır. Beyaz Dağ'da da, kahramanların ağzından konuşan gene Semprun konuşuyor. Romanda, yazar Juan Larrea, ressam Antoine de Stermaria ve yönetmen Karel Kepela, 1982 yılında Normandiya'daki bir evde bir araya gelirler. Rastlantıların da yardımcı olduğu bu buluşmada, iki de kadın vardır. Madrid'den, Venedik'ten, müzelerden, Prag'dan söz ederler; yüzyıla damgasını vuran olayların izleriyle dolu olan bu yerler, onların kişisel dramlarının da tanığıdır.Semprun, bu beş kişinin birlikte geçirdiği iki günü anlatırken, Avrupa'nın geçmişi, yirminci yüzyılda yaşanan dehşet, bunun kültürel temelleri üzerinde düşünüyor. Avrupa kimliğini kuran düşünceleri, Kafka'dan Marx'a, Musil'den Lenin'e kadar pek çok adın yer aldığı bir insanlık coğrafyasını, insanlık durumunu tartışıyor. Semprun, insanlığın tükendiği anlara tanıklık ediyor.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat