Belleklerdeki Güzellik: Mübadele Türküleri %15 indirimli Derleme
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789759790530
Boyut
210-295
Sayfa Sayısı
128
Baskı
1
Basım Tarihi
2007-09
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe

Belleklerdeki Güzellik: Mübadele Türküleri

18,79TL
Satışta değil
9789759790530
631154
Belleklerdeki Güzellik: Mübadele Türküleri
Belleklerdeki Güzellik: Mübadele Türküleri
18.79
30 Ocak 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan "Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi" ile İstanbul ve Batı Trakya hariç "Türkiye'de yerleşik Rum Ortodoks dininden olan tüm Türk vatandaşları ile Yunanistan'da yerleşik Müslüman dininden olan tüm Yunan vatandaşlarının zorunlu mübadelesi (değişimi) öngörülmüştü. 18 Ekim 1912 tarihinden sonraki göçleri de kapsayan bu sözleşme ile her iki ülkeden yaklaşık iki milyon insan doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalmıştır. Mübadeleye tabi tutulan insanlar aslında, Osmanlı İmparatorluğunun Rumeli ve Adalar diye bilinen bölgelerinde uzun yıllar yaşamış olan halklardır. Bir başka deyişle; bu insanlar Balkan Savaşı, I:Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı ertesinde bu günkü sınırların oluşturulduğu bir dönemde yurtlarından zorla koparılan insanlardır. Nüfus mübadelesinde din kriteri temel alındığından Yunanistan'dan gelen Müslüman dininden mübadiller günlük yaşamlarında Türkçe dışında Rumca, Makedonca, Pomakça, Vlahça (Ulahça) gibi farklı dil ve lehçeler konuşuyorlardı.

Girit, Yanya, Grebene - Nasliç yöresinden gelen mübadillerin ana dilleri Rumca'dır. Ne var ki bu üç yöreden gelenlerin Rumcası, lehçe, şive ve bazı sözcükler bakımından önemli farklılıklar göstermektedir. Girit'ten gelenler konuştukları dile "Kritika" diyorlar. Girit Rumca'sının içinde antik Yunanca'dan kalma sözcüklerin fazlalığı dikkat çekmektedir. Gerebene-Nasliç yöresinden olanlar aynı kent veya köyden olan birinden "memleketlim" anlamında "Patriyotis/Patriyotisa olarak söz etmekte ve konuştukları dile "Patriyotça" demektedirler. Bu gün Yunanistan'daki adları Kastorya ( Kesriye-Kostur) ve Edessa (Vodina-Karacaova) olan yörelerden gelen mübadiller konuştukları dile bazen Makedonca, bazen Pomakça, bazen Bulgarca bazen de "Muacırca" ya da çok yaygın bir ifade ile "Bizim Dil" demektedirler.

Bu yörelerden gelen insanların konuştukları dil de bugünkü Makedonya Cumhuriyeti'nde konuşulan dilden oldukça büyük ölçüde farklılıklar göstermektedir.

Sayıları çok az da olsa mübadele ile Türkiye'ye gelen mübadiller arasında ana dilleri Vlahça (Ulahça) olanlar da vardır. Bu insanlar Edessa (Vodina-Karacaova)'nın Notya köyünden göç etmişlerdir. Konuştukları dil Latin kökenli bir dildir. Romence'nin bir lehçesi denilebilir.

Drama'nın kuzeyindeki dağlık bölgelerden gelen mübadiller ise konuştukları ana dile Pomakça demektedirler. Bulgarca'nın bir lehçesi diyebileceğimiz bu dil de bugün konuşulan Bulgarca'dan farklıdır. Taşınmaz her türlü mal varlıklarını, sevdiklerinin mezarlarını geride bırakan bu insanlar, beraberlerinde sadece birkaç parça taşınabilir eşya ile somut olmayan kültürel miraslarını; dillerini/lehçelerini, o dilde söyledikleri türkülerini/şarkılarını, manilerini kısacası belleklerini getirmişlerdir.

Türk-Yunan Nüfus mübadelesinin üzerinden 84 yıl geçmiştir. Ne yazık ki bugüne kadar Mübadele ile gelen bu insanların dilleri ve kültürleri üzerine pek fazla araştırma yapılmamış, kendi ana dillerinde söyledikleri şarkı/türkü ve maniler derlenerek kayıt altına alınamamıştır.

Lozan Mübadilleri Vakfı, Avrupa Birliği tarafından fon desteği sağlanan, T.C Turizm ve Kültür Bakanlığı tarafından uygulanan "Türkiye'de Kültürel Hakların Desteklenmesi-Kültürel Girişimler Destek Hibe Programı" kapsamında mübadillerin günlük hayatlarında kullandıkları geleneksel dil ve kültürlerinin yok olmasının önlenmesine, kullanımının zenginleştirilmesine, Türkiye'de kültürel çeşitliliğin farkına varılmasına, kültürel toleransın desteklenmesine katkıda bulunmak amacıyla "Belleklerdeki Güzellik: Mübadele Türküleri" adlı bir derleme projesi hazırlayarak bu alanda hissedilen eksikliği gidermeyi amaçlamıştır.
  • Açıklama
    • 30 Ocak 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan "Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi" ile İstanbul ve Batı Trakya hariç "Türkiye'de yerleşik Rum Ortodoks dininden olan tüm Türk vatandaşları ile Yunanistan'da yerleşik Müslüman dininden olan tüm Yunan vatandaşlarının zorunlu mübadelesi (değişimi) öngörülmüştü. 18 Ekim 1912 tarihinden sonraki göçleri de kapsayan bu sözleşme ile her iki ülkeden yaklaşık iki milyon insan doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalmıştır. Mübadeleye tabi tutulan insanlar aslında, Osmanlı İmparatorluğunun Rumeli ve Adalar diye bilinen bölgelerinde uzun yıllar yaşamış olan halklardır. Bir başka deyişle; bu insanlar Balkan Savaşı, I:Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı ertesinde bu günkü sınırların oluşturulduğu bir dönemde yurtlarından zorla koparılan insanlardır. Nüfus mübadelesinde din kriteri temel alındığından Yunanistan'dan gelen Müslüman dininden mübadiller günlük yaşamlarında Türkçe dışında Rumca, Makedonca, Pomakça, Vlahça (Ulahça) gibi farklı dil ve lehçeler konuşuyorlardı.

      Girit, Yanya, Grebene - Nasliç yöresinden gelen mübadillerin ana dilleri Rumca'dır. Ne var ki bu üç yöreden gelenlerin Rumcası, lehçe, şive ve bazı sözcükler bakımından önemli farklılıklar göstermektedir. Girit'ten gelenler konuştukları dile "Kritika" diyorlar. Girit Rumca'sının içinde antik Yunanca'dan kalma sözcüklerin fazlalığı dikkat çekmektedir. Gerebene-Nasliç yöresinden olanlar aynı kent veya köyden olan birinden "memleketlim" anlamında "Patriyotis/Patriyotisa olarak söz etmekte ve konuştukları dile "Patriyotça" demektedirler. Bu gün Yunanistan'daki adları Kastorya ( Kesriye-Kostur) ve Edessa (Vodina-Karacaova) olan yörelerden gelen mübadiller konuştukları dile bazen Makedonca, bazen Pomakça, bazen Bulgarca bazen de "Muacırca" ya da çok yaygın bir ifade ile "Bizim Dil" demektedirler.

      Bu yörelerden gelen insanların konuştukları dil de bugünkü Makedonya Cumhuriyeti'nde konuşulan dilden oldukça büyük ölçüde farklılıklar göstermektedir.

      Sayıları çok az da olsa mübadele ile Türkiye'ye gelen mübadiller arasında ana dilleri Vlahça (Ulahça) olanlar da vardır. Bu insanlar Edessa (Vodina-Karacaova)'nın Notya köyünden göç etmişlerdir. Konuştukları dil Latin kökenli bir dildir. Romence'nin bir lehçesi denilebilir.

      Drama'nın kuzeyindeki dağlık bölgelerden gelen mübadiller ise konuştukları ana dile Pomakça demektedirler. Bulgarca'nın bir lehçesi diyebileceğimiz bu dil de bugün konuşulan Bulgarca'dan farklıdır. Taşınmaz her türlü mal varlıklarını, sevdiklerinin mezarlarını geride bırakan bu insanlar, beraberlerinde sadece birkaç parça taşınabilir eşya ile somut olmayan kültürel miraslarını; dillerini/lehçelerini, o dilde söyledikleri türkülerini/şarkılarını, manilerini kısacası belleklerini getirmişlerdir.

      Türk-Yunan Nüfus mübadelesinin üzerinden 84 yıl geçmiştir. Ne yazık ki bugüne kadar Mübadele ile gelen bu insanların dilleri ve kültürleri üzerine pek fazla araştırma yapılmamış, kendi ana dillerinde söyledikleri şarkı/türkü ve maniler derlenerek kayıt altına alınamamıştır.

      Lozan Mübadilleri Vakfı, Avrupa Birliği tarafından fon desteği sağlanan, T.C Turizm ve Kültür Bakanlığı tarafından uygulanan "Türkiye'de Kültürel Hakların Desteklenmesi-Kültürel Girişimler Destek Hibe Programı" kapsamında mübadillerin günlük hayatlarında kullandıkları geleneksel dil ve kültürlerinin yok olmasının önlenmesine, kullanımının zenginleştirilmesine, Türkiye'de kültürel çeşitliliğin farkına varılmasına, kültürel toleransın desteklenmesine katkıda bulunmak amacıyla "Belleklerdeki Güzellik: Mübadele Türküleri" adlı bir derleme projesi hazırlayarak bu alanda hissedilen eksikliği gidermeyi amaçlamıştır.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat