%30
Allah'ın İsimlerinin Sırları ve Manalarının Keşfi Muhyiddin İbn Arabi
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059918220
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
159
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-03
Çeviren
Ramazan Biçer
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Keşfü'l-Mana an Sırrı Esmaillahi'l Hüsna

Allah'ın İsimlerinin Sırları ve Manalarının Keşfi

30,00TL
21,00TL
%30
Satışta değil
9786059918220
660331
Allah'ın İsimlerinin Sırları ve Manalarının Keşfi
Allah'ın İsimlerinin Sırları ve Manalarının Keşfi
21.00

Muhyiddin İbn Arabi'ye göre insan ve genel olarak kainat ilahi isimlerin bilinmesi ve tecelli etmesine vesile olmuştur. Kulun, çeşitli halleri ilahi isimlerin farklı tecellileriyle bağlantılıdır.

Bir insanın Hakkı müşahede ve tanıması hangi ilahi isimle gerçekleşirse, Hak kendisine o isimle tecelli eder ve o ismin kulu diye nitelenir ve örneğin Abdullah, Abdurrahman, Abdürrahim vb. denilir. Aynı şey diğer isimlerde de geçerlidir.

Allah böyle görülmezse, kişi ya oluşu görmekle hakikatten veya yaratılanları görmekle Haktan perdelenmiş veya hakikatin içinde oluştan veya Hakta halktan habersiz kalmıştır.

Bir şahıs halkı bilmediği ölçüde Haktan uzaklaşır, çünkü yaratılan ve rızıklanandan habersiz iken Allah'ın yaratan ve rızık veren olduğunu bilmez.

Şu halde rızıklanan ve yaratılan bir şeyi gördüğünde er Rezzak ve el- Halık'ı müşahede etmeyen, oluş nedeniyle hakikatten perdelenmiş kimsedir. Bu kimse Allah'ı göremez, O'nu göremeyen ise gerçek marifeti yitirmiştir, çünkü o el- Halık, er Razık, en- Nafi gibi isimleri müşahede etmemiştir.

  • Açıklama
    • Muhyiddin İbn Arabi'ye göre insan ve genel olarak kainat ilahi isimlerin bilinmesi ve tecelli etmesine vesile olmuştur. Kulun, çeşitli halleri ilahi isimlerin farklı tecellileriyle bağlantılıdır.

      Bir insanın Hakkı müşahede ve tanıması hangi ilahi isimle gerçekleşirse, Hak kendisine o isimle tecelli eder ve o ismin kulu diye nitelenir ve örneğin Abdullah, Abdurrahman, Abdürrahim vb. denilir. Aynı şey diğer isimlerde de geçerlidir.

      Allah böyle görülmezse, kişi ya oluşu görmekle hakikatten veya yaratılanları görmekle Haktan perdelenmiş veya hakikatin içinde oluştan veya Hakta halktan habersiz kalmıştır.

      Bir şahıs halkı bilmediği ölçüde Haktan uzaklaşır, çünkü yaratılan ve rızıklanandan habersiz iken Allah'ın yaratan ve rızık veren olduğunu bilmez.

      Şu halde rızıklanan ve yaratılan bir şeyi gördüğünde er Rezzak ve el- Halık'ı müşahede etmeyen, oluş nedeniyle hakikatten perdelenmiş kimsedir. Bu kimse Allah'ı göremez, O'nu göremeyen ise gerçek marifeti yitirmiştir, çünkü o el- Halık, er Razık, en- Nafi gibi isimleri müşahede etmemiştir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat