%20
Adem Niyazi Zorlu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052325063
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
96
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Adem

Yazar: Niyazi Zorlu
Yayınevi : Edebi Şeyler
23,00TL
18,40TL
%20
Satışta değil
9786052325063
731509
Adem
Adem
18.40

Niyazi Zorlu, Âdem ile, Şehiriçi Öyküler'in ardından kente “başka” bir şiddet anlatımıyla geri dönüyor. Şehiriçi Öyküleri, gözlemcilikten türeyen dramatik kurgusuyla okuru kuşatan bir kitaptı. Kentin yoksul mahallerinde “yok sayılanların” endişelerini, sıkıntılarını, korkularını ve öfkelerini çarpıcı bir biçimde yansıtan öykülerle doluydu.

Âdem'de ise “dışarıda” kalmanın ürkütücülüğü ile “içeride” olmanın korkusu arasındaki gerilim kendini her satırda hissettiriyor. Rüzgâr, gece, ara sokaklar, başıboş gölgeler, kâbuslar, işitilmedik sözcükler bu kısa ama yoğun kitabın sayfalarında Hergele'ler gibi at koşturuyor. Şiddetin, hem saklı hem aleni hallerinin yoğun olarak işlendiği Âdem, aynı zamanda anlatı ile öykünün iç içe geçtiği biçimler arası bir kurmaca.

Niyazi Zorlu, takıntılarla korkuyu, yabancılıkla psikolojik gerilimi, aşkın durmadan biçim değiştiren hallerini bir arada tutan öyküleriyle kışkırtmaya devam ediyor.

Sesi duyar duymaz başımı kapıya doğru çevirdim ve size “Siz de duydunuz mu?” diye ürpertiyle sordum.

Şşşşt! Seni seviyorum. Biliyorsun, bu zamanda kimse kimseye kolay kolay söylemez bunu! Ben senin yanık tenini, açık alnını, o kara kaşlarını, kara gözlerini; hasılı, o koç duruşunu seviyorum. Seni sertlikten sevecenliğe yuvarlayan sesini ve gülüşünü, seviyorum. Sırtımı sana dayıyorum. Tıpkı sana benziyorum, tıpkı ikizin. Görenler bizi baba-oğul, ağabeyi-kardeş sanıyor. Konuşmalarımız çok satmayan ama oldukça itibarlı bir kitabı çok andırıyor.

  • Açıklama
    • Niyazi Zorlu, Âdem ile, Şehiriçi Öyküler'in ardından kente “başka” bir şiddet anlatımıyla geri dönüyor. Şehiriçi Öyküleri, gözlemcilikten türeyen dramatik kurgusuyla okuru kuşatan bir kitaptı. Kentin yoksul mahallerinde “yok sayılanların” endişelerini, sıkıntılarını, korkularını ve öfkelerini çarpıcı bir biçimde yansıtan öykülerle doluydu.

      Âdem'de ise “dışarıda” kalmanın ürkütücülüğü ile “içeride” olmanın korkusu arasındaki gerilim kendini her satırda hissettiriyor. Rüzgâr, gece, ara sokaklar, başıboş gölgeler, kâbuslar, işitilmedik sözcükler bu kısa ama yoğun kitabın sayfalarında Hergele'ler gibi at koşturuyor. Şiddetin, hem saklı hem aleni hallerinin yoğun olarak işlendiği Âdem, aynı zamanda anlatı ile öykünün iç içe geçtiği biçimler arası bir kurmaca.

      Niyazi Zorlu, takıntılarla korkuyu, yabancılıkla psikolojik gerilimi, aşkın durmadan biçim değiştiren hallerini bir arada tutan öyküleriyle kışkırtmaya devam ediyor.

      Sesi duyar duymaz başımı kapıya doğru çevirdim ve size “Siz de duydunuz mu?” diye ürpertiyle sordum.

      Şşşşt! Seni seviyorum. Biliyorsun, bu zamanda kimse kimseye kolay kolay söylemez bunu! Ben senin yanık tenini, açık alnını, o kara kaşlarını, kara gözlerini; hasılı, o koç duruşunu seviyorum. Seni sertlikten sevecenliğe yuvarlayan sesini ve gülüşünü, seviyorum. Sırtımı sana dayıyorum. Tıpkı sana benziyorum, tıpkı ikizin. Görenler bizi baba-oğul, ağabeyi-kardeş sanıyor. Konuşmalarımız çok satmayan ama oldukça itibarlı bir kitabı çok andırıyor.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat