Acı Gülüş Hüseyin Rahmi Gürpınar
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054811847
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
320
Baskı
1
Basım Tarihi
2013-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9786054811847
676051
Acı Gülüş
Acı Gülüş
9.90

Vakit yatsıya yaklaşıyor. Langa'da kafayı tutan sarhoşların oradan buradan sarhoşça naraları, ahları, şarkıları işitiliyor.

Bazı tek, bazı kol kola çift, bazı da üç dört, İmrahor hamamının köşesinden yola diziliyorlar. Çoğu o duvar senin, bu duvar benim, zikzak gidiyorlar. Aksa­ray caddesini bulduktan sonra birer tarafa dağılıyor­lar. Çoğu, caddeyi enine geçerek Valide Camii sokağı­na yürüyor. İçlerinde kolanı gevşemiş semer gibi birer tarafa sarkmış, kira beygirlerinde ata binmişleri de var. Hayvanın kâh yelesine, kâh kuskununa yatıp yine düzelmeye uğraşarak, ayaklarıyla durmadan üzengileri arayarak sapacağı sokağı bindiği hayvanın seçme işindeki zekâ ve tecrübesine bırakmış olanları yahut sürücüden soranları da eksik değil.

Ağayokuşu'nun alt başındaki çeşmenin önünde, bozuk güfte, falso beste ile:

“Yandım Allah belasına”

gibi ateşli nağmeler salı verdikten sonra midesindeki ispirto yangınını söndürmek yanıklığı ile ağzımı muslu­ğa verenler, aptes bozmak için pantolonunu çözerek yan kapalı gözleriyle, araştırıp da bir yer beğenmeye­rek, nihayet sokağın ortasını sulayanlar, ezan sesi duyunca ellerini kaldırıp ibadet eder gibi başlarını eğerek “kelime-i şahadet” getirenler, ortalarda olmayan bir düşmana atıp tutanlar, boyuna sövüp sayanlar, vakit vakit durup birbirine sarılarak dostluklarını kuvvet­lendirmeye uğraşanlar ve daha birçok sarhoş, çeşitli sokaklarda; geçit resmi yapıyorlar.

  • Açıklama
    • Vakit yatsıya yaklaşıyor. Langa'da kafayı tutan sarhoşların oradan buradan sarhoşça naraları, ahları, şarkıları işitiliyor.

      Bazı tek, bazı kol kola çift, bazı da üç dört, İmrahor hamamının köşesinden yola diziliyorlar. Çoğu o duvar senin, bu duvar benim, zikzak gidiyorlar. Aksa­ray caddesini bulduktan sonra birer tarafa dağılıyor­lar. Çoğu, caddeyi enine geçerek Valide Camii sokağı­na yürüyor. İçlerinde kolanı gevşemiş semer gibi birer tarafa sarkmış, kira beygirlerinde ata binmişleri de var. Hayvanın kâh yelesine, kâh kuskununa yatıp yine düzelmeye uğraşarak, ayaklarıyla durmadan üzengileri arayarak sapacağı sokağı bindiği hayvanın seçme işindeki zekâ ve tecrübesine bırakmış olanları yahut sürücüden soranları da eksik değil.

      Ağayokuşu'nun alt başındaki çeşmenin önünde, bozuk güfte, falso beste ile:

      “Yandım Allah belasına”

      gibi ateşli nağmeler salı verdikten sonra midesindeki ispirto yangınını söndürmek yanıklığı ile ağzımı muslu­ğa verenler, aptes bozmak için pantolonunu çözerek yan kapalı gözleriyle, araştırıp da bir yer beğenmeye­rek, nihayet sokağın ortasını sulayanlar, ezan sesi duyunca ellerini kaldırıp ibadet eder gibi başlarını eğerek “kelime-i şahadet” getirenler, ortalarda olmayan bir düşmana atıp tutanlar, boyuna sövüp sayanlar, vakit vakit durup birbirine sarılarak dostluklarını kuvvet­lendirmeye uğraşanlar ve daha birçok sarhoş, çeşitli sokaklarda; geçit resmi yapıyorlar.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat